İnsan, güldüğü kadar insandır

Kalabalık bir caddede yürüyorsunuz, onca insan kalabalığının ortasında kendi yalnızlığınızdan biraz hoşnut, biraz da şikayetçisiniz. Yorgun gözlerle gideceğiniz yolda ilerliyorsunuz. Çevreyi incelemek artık sıradanlaşmış bir aktivite, nasılsa aynı yorgun yüzler var etrafınızda hiç bir çekiciliği olmayan. Bir an gözünüz takılıveriyor birisine; muhtemelen ya telefonda birisine bir şeyler anlatıyordur, ya da yanındaki kimselerle muhabbet ediyordur. Kısa bir an da olsa gülümser o kişi, o an diğer insanların kaybolduğu, yer yüzünde sadece iki kişinin kaldığı andır: Siz ve o. Buna sebep olan şeyse tek bir gülücüktür. Tek bir gülücük…

 

Yorum bırakın