ÇARPIK KENTİN ZOR MARATONU

 

ÇARPIK KENTİN ZOR MARATONU

Arkadaşlar, öncelikle hepinizi kutluyorum. Bu uzun ve yorucu maratonu bir şekilde tamamladınız. Hayırlı olsun. Şöyle söyleyeyim; eğitim sistemimizdeki “çarpık kentleşmenin bize sunduğu bu mahsulü” bu stresli sınavı ardınızda bıraktınız. Kiminiz hayalindeki puanı aldı, kiminiz ötesindekini kiminizse altında bir puan aldı.

Dilerseniz öncelikle, bu uzun koşunun, yorucu koşunun sonunda aldığınız puana göre, sıraya göre nasıl bir “tercih stratejisi” izlemeliyiz’i irdeleyelim. Şöyleki, herhangi bir koçluğum yok, tercih motoru da değilim, strateji blender’ı da değilim. Sizden biriyim. Bu stresi iliklerinde hissetmiş biri olarak size naçizane birkaç önerim olacak. Tartıp tatbik etmek sizin elinizde.

İstediği, hedeflediği puanın altında bir puan, bir sıra elde eden arkadaşım; hibir şey bitmedi. Her şeyinde sonu değil. Sende hala bu kaos (kozmos deemk isterdim ama hiçbir şekilde ahengine şahit olmadım sürecin) ortamının içerisindesin. Çünkü hayalini kurduğun fakülteye yada üniversiteye giremeyeceğin “ümitsizliği” var şu anda üzerinde. İstediğin bölümün gelemeyeceğini düşünerekten, bir daha bu stresi yaşayamam korkusuyla hiçte istemediğin ama sırf “ev içi stresiyle” yada bilumum başka streslerle bir tercih yapacaksın. Yapma! Yine düşündüklerini istediklerini yaz. Gelir-gelmez korkusuyla yapacağın herhangi istemsiz tercihin, seni daha başka yollara sevk edeceği bircok tecrübeyle sabit. Ha, şunuda söyleyeyim kimisi için yapılan bu istemsiz tercih, kişiyi öngöremeyeceği bir zafere taşımış da olabilir. Bu da ayrı bir istisna. Ki kaideyi bozmaz hükmü gerekçesiyle bunları ayrı tutuyorum.

Arkadaşlar elinize bir beyaz kağıt alın şimdi. Tercihinizi yaparken kağıdın ortasından aşağıya doğru bir çizgi çekin. sol tarafına istediğiniz bölümleri yazıp altından sağına doğru bir çizgi daha çekin. Düşündüğünüz her bölüm için bunu yapın. Ve sağ taraflarına düşündüğünüz üniversiteleri yazın.

TERCİHLER

Burada araya girip kısaca şunuda anlatayım. Yazacağın bölüm için şunları da bilsen iyi olur.

  • Şehir= Şehir,
  • Üniversite= Bu şehirde bir site, Site yöneticisi= Rektör
  • Fakülte= Sitede bir apartman, Apartman yöneticisi= Dekan
  • Bölüm= Apartmanda bir daire, Dairenin reisi= Bölüm Başkanı

Bunlar ne işime yarayacak dersen; ileride hava atarsın bu aforizmayla. Şaka bir yana bunlar temel bilgilerdir. Aklında bulunsun.

Şimdi kağıdımızı tekrar elimize alıp bakalım. Sol tarafında bölümler vardı sağda ise üniversiteler. Hedeflediğinin altında bir sıran vardı. Bu nedenle sıranın %10′luk alt ve üst dilimini kullanman senin yararına olacaktır. Mesela 40 bininci sıradasın. %10′u 4 bin; 36 binlerden tercihe başlaman daha sağlıklı olacaktır. Bu dilimin %20′lik payını da kullanabilirsin. 32 binlerden başlamak gibi.

Önceden düşündüğün bölümleri (herkese söylüyorum burayı) en ince detaylarıyla araştırmalısın. Ne demek yani bu diye soruyorsun. Şöyleki evde bilgisayar oyunları oynuyorsun diye bilgisayar mühendisliği yazmamalısın. Ya da çocukları seviyorum ben, çocuk doktoru olacağım diye tıp yazmamalısın. Kendini iyi tanımalısın ve bu bölümleri okumakta olan birinci sınıf öğrencilerle ve de yeni mezun olmuş arkadaşlarla iletişime geçmelisin. Artık 21.yy’ın sunduğu veli nimetlerden yaralanarak bu arkadaşların sosyal medya üzerinde gruplarına dahil olabilir ve de oradan samimi cevaplar alabilirsin. Üniversite tanıtım günlerinin çok da objektif olacağını düşünmüyorum. Kimse yoğurdum ekşidir demez ama yinede yerinde görmekte fayda vardır düşüncesiyle hareket edebilirsiniz.

ÇEVRE

Evet, üstteki paragraftan sonra elimizdeki tercih kağıdımızla yaptığınız bölümleri, tercihleri aile içinizde istişare etmenizde fayda var. Ebeveynlerimiz göremediğimiz noktaları bize söyleyebilirler ve de bu konuda sizlere yardım edecek en dürüst kişilerdir. E, benim ailemde kimse üniversiteye gitmedi “ne yapayım” diye soruyorsun. Arkadaşlar siz bir sorun, ne düşünüyorlar önemli. Eğer yardımcı olamayacaklarsa, sizlere yardım edecek birilerini bulurlar. Onlar bizi bizden daha çok düşünüyorlar şu anda. Merak etmeyin.

Peki istediğim bölüme hiçbir şekilde bu sene giremiyorum “nasıl yapmalıyım” diye soruyorsun. Eğer bir sene daha çalışıp gireyim diyorsan ve ciddi bir şekilde (madden- manen) kendini hazırlayabileceğine inanıyorsan bence çalış ve yeniden gir ve de seneye daha mütebessim ol derim. Şimdi sana burada tonlarca başarı hikayesi anlatabilirim ama tavsiyem senin böyle bir öyküye ilham olman. Motive etmek veya gaz vermek değil niyetim. Disiplinli ve sabırlı bir şekilde çalıştığında yapılamayacak bir sınav değil, bunu söylemek istiyorum. İnan ve inancına sabırla itaat et.

Kısacası şimdilik söyleyeceklerim bunlar. Bir sonraki yazımda hedeflediği sırayı ve daha üstünü elde eden arkadaşlarıma yönelik olacak. Bir de tıp fakültesine gitmek isteyen arkadaşlarıma bir yazı yazacağım.

 

Yorum bırakın