Onlar savaşta ve barışta her zaman insanın en kutsal hakkı olan yaşam hakkı için yüzyıllardır ter döken, gecesini gündüzüne katan, normal yaşamda haklarında atıp tuttuğumuz, işimiz düştüğünde neredeyse yalvardığımız kutsal bir mesleğin sahipleri.
Evet çoğu lise yıllarında tanıdığınız ve belkide çoğumuzun (özür dileyerek) inek öğrenci dediğimiz çalışkan öğrenci arkadaşlarımız. Zaten başkada şansları yok böyle bir mesleğe geçiş için.
Peki bu mesleğin gelecekteki sahipleri ve şu anda öğrenciliği yaşayan intörn doktorların ve asistanların neler yaşadığını, toplum olarak neler ver(me)diğimizi, hangi şartlarda çalıştıklarını, gelecekte emeklilik ve öğrenciyken sağlık konusunda neler çektiğini biliyormuyuz? Toplumun belkide hiç ilgilenmediği, nasılsa onlar doktor, iyi yaşıyorlar dediğimiz mesleğin gencecik emekçileri hangi sıkıntılarla başbaşa bir an düşündünüzmü?
Onlar ülkenin her köşesinde, her zaman diliminde, her koşulda, her mevsimde çalışıyorlar.
Şimdi meslektaşlarımızdan özelikle bizim mesleğimizle ne ilgisi var neden bu haber dediklerini duyar gibiyim.
İlgisi var çünkü bizim nasıl işimiz düştüğünde sağlıkla ilgili bir konu olduğunda doktorlara ihtiyacımız var ise öğrencilerin sömürülen öğrencilik ve asistanlık dönemindeki hak kayıplarıda bizi ilgilendiriyor. Hastanede, kariyerde, saymanlıkta, kendi sağlıklarında, güvencelerinde, sgk da, döner sermayede, nöbette neler yaşadığını, o genç beyinlerin, gece hastaneye gittiğimizde ne şartlar altında olduğunu bilmemiz gerekmektedir.
Koskoca 18 yaşını geçmiş insanların öğrenci statüsünde % 1 lik gibi bir payla sadece meslek hastalıkları ve iş kazalarından sigortalandığını, stajyer öğrenci gibi nitelendiğini, üniversite ve devlet hastanelerinde gece gündüz nöbet tutup yaşam mücadelesi veren insanlara nasıl koşturulurken sömürüldüklerini, bütün işi yapmalarına rağmen sadece 380 TL gibi bir ücret ödendiğini, emeklilikle hiç bir ilgilerinin olmadığını, bütün yükü üslenmelerine ve en azından destekte bütün işleri yapmalarına rağmen döner sermayeden zırnık verilmediğini bilmekte yarar var.
Neden ilgilendiğimizi aşağıda gencecik doktorlarımızın kaleme aldığı yazıları okuduğunuzda anlayacaksınız ve bunlar sadece hayata düşülen bir kaç nottur.
Mesleğimizde siyaset diye tutturulan sahte söylemler yerine ülkemizin meselelerine mesleğimizle yön verebildiğimiz, sahip çıkabildiğimiz ölçüde gerçek siyaseti, ülkeye katkıyı ve mesleğimizi yapmış olacağız.
Burada İntörn doktorlarımıza ve asistanlarımıza; hak ve sorumlulukları anlamında bir araştırma yaptığımızı ve haklarını savunmak üzere hukuksal bir alt yapıyı kısa sürede kendilerine sunacağımızı belirtmek istiyoruz.
Sizler iyiki varsınız ve hep varolun. Hem uğradığınız haksızlıkları hemde uygulanan şiddeti burada bir kez daha kınıyoruz. Ve sizlere minnettarız.
Eyyup Sabri GÜLER – Serbest Muhasebeci Mali Müşavir, Bağımsız Denetçi
Tıp ve Sağlık Gündemi 