Paradoks Mu ?

Paradoks Mu? Asırlar boyu, insanların -daha çok öğretilerle ilgilenen- eğlence ve merak kaynağı olmuştur, paradokslar. Dönemlerini aşmıştır, ünleri. Ve her zaman cevaplanmayı beklemişlerdir. Paradoks deyince aklımıza çok örnek geliyordur ama ben size en meşhurlarından bir -iki örnek vereyim.

Epimenides’in paradoksu, kulağımıza çalınmış en güzel örneklerden biridir. Epimenides emmi, Giritlidir ve şöyle demiştir. “Bütün Giritliler her zaman yalancıdır.” Şimdi soruyorum size, kendisi de bir Giritli olan bu emmimize ne kadar inanabiliriz? Tabi, işin eğlenceli kısmı bu. Paradokslar, cevaplanmak üzere kurulmuş sorular ya da sorunlar değiller. Aklıma gelen bir diğer paradoks ise;kralın altın küp paradoksu. Bu hikayemiz ise şöyle; kral, ülkenin yalancıları arasında bir yarışma açmaya karar veriyor ve “işte bu yalan!” diyebileceği bir yalan uydurana bir küp altını vereceğini vaat ediyor. Tabi yalancılara oyun gerek, akın akın saraya gelip yalanlarını söylüyorlar, yalnız yalanlar ne kadar akıl almaz olursa olsun kral amcamız hep “olabilir, niye olmasın…” gibi cevaplar veriyor ve altından olmak istemiyor. Böylece daha çok eğleniyor.

Derken, kahramanımız elinde boş bir küple huzura çıkar ve konuşur:

– Rahmetli büyük dedeniz bir savaşa çıkacakmış, ancak o günlerde, krizdi falandı filandı derken hazinede yeterli para yokmuş. Dedeniz, dedemden bu küple bir küp altın borç almış ve “bu borcumu torunum, torununa ödeyecek.” diye söz vermiş. Bende şimdi, dedenizin borcunu bana ödemeniz için buraya geldim.

Kral amca, “işte bu kuyruklu bir yalan!” deyince kahramanımız, “o halde ödülümü alayım,” der. Kral amcamız panikler, kalp ritmi hızlanır “hmm, şey yaa, bu doğru da olabilir” deyince kahramanımız, “o halde borcunuzu ödeyin” der. Kralımız biraz bozarır, mırın kırın eder ama hikayenin sonunu inanın bende bilmiyorum.

Hasta mıyım paradoksu?

Ülkemizde sıkça görülen bir paradoks var o da, hasta mıyım paradoksudur. Buradaki hikayemiz şöyledir, doktorumuz kliniğindedir ve hasta bakıyordur. Sıradaki hasta gelsin der ve diyalog şu şekilde ilerler.

– Sıradaki hasta gelebilir mi?

– Benim sıradaki ama hasta değilim.

– Peki neden geldiniz o zaman?

– Hasta mıyım acaba diye geldim.

– Nasıl yani, şikayetiniz nedir?

– Çok şükür şikayetim de yok.

–  O zaman hasta olunca gelir misiniz?

– Hasta olunca gelemezsem, n’olacak?

– Yani, kısmet artık.

– …

Hikaye uzar gider, çok da uzatmaya gerek yok diye düşünüyorum. Kliniklerde görmeye alışık olduğumuz bir durumdur bu.

Paradoks okumak keyif vericidir. Vaktiniz olduğu zamanlar, okumanızı tavsiye ederim.

Yorum bırakın