Danıştay: Vali Yardımcısı Aile Hekiminin Sözleşmesini Feshedemez!

Danıştay, İlgili Yönetmelik uyarınca sözleşmeyle çalıştırılan aile hekimi ve aile sağlığı elemanının sözleşmesinin feshi konusunda valilere verilen yetkinin devrinin mümkün olmadığını, valiye tanınan bu yetkinin, vali yardımcısı tarafından ancak valiye vekalet ettiği dönemlerde kullanılabileceğini, bunun dışında vali yardımcısı tarafından sözleşme fesih yetkisinin kullanılabilmesi mümkün bulunmadığını ifade etmiştir.

Memurlar.net’te yer alana habere göre, kararda Danıştay, Yönetmeliğin 6. maddesindeki “…sözleşmeleri Bakanlık adına imzalamaya ve sözleşmeleri sona erdirmeye vali yetkilidir. Vali, sözleşme yapma yetkisini, vali yardımcılarından birine veya il sağlık müdürüne devredebilir.” hükmünün, sadece “sözleşme yapma yetkisinin” devrine ilişkin olduğuna ve sözleşmenin feshi konusunda yetki devrine olanak tanıyan bir hükmün yer almaması dolayısıyla vali yardımcıları tarafından sözleşmelerin feshedilmesinin yetkisizlik nedeniyle hukuka aykırı olduğuna karar vermiştir.

T.C.

D A N I Ş T A Y

İKİNCİ DAİRE

Esas No : 2016/5940

Karar No : 2017/6155

İsteğin Özeti : İdare Mahkemesi’nce verilen 18/09/2015 günlü, E:2015/75; K:2015/1668 sayılı kararın, davacı tarafından dilekçede yazılı nedenlerle 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesi uyarınca temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

Cevabın Özeti : Temyizi istenen kararın yöntem ve yasaya uygun olduğu, bu nedenle istemin reddi gerekeceği yolundadır.

Danıştay Tetkik Hakimi : Ercümend Ergün

Düşüncesi : Mahkeme kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Hüküm veren Danıştay İkinci Dairesi’nce; Danıştay Beşinci Dairesi tarafından, Danıştay dava daireleri arasındaki işbölümünün belirlendiği Danıştay Başkanlık Kurulu’nun 01/08/2016 gün ve K:2016/32 sayılı kararına istinaden Dairemize iletilen dosyada, dosyanın tekemmül ettiği anlaşıldığından, davacının yürütmenin durdurulması istemi hakkında bir karar verilmeksizin işin gereği düşünüldü:

Dava, İstanbul ili, …….. ilçesi,……… Aile Sağlık Merkezi’nde aile hekimi olarak görev yapan davacının, bir sözleşme dönemi içinde 127 ihtar puanı aldığı gerekçesiyle aile hekimliği hizmet sözleşmesinin sona erdirilmesine dair işlemin iptali istemiyle açılmıştır.

İdare Mahkemesi’nin 18/09/2015 günlü, E:2015/75, K:2015/1668 sayılı kararıyla; mesai saatlerine riayet etmediği tutanaklarla sabit olan, diğer yandan süre verilmesine rağmen eksiklikleri gidermeyen davacıya verilen ihtar puanlarının 127 puana ulaşması üzerine Yönetmeliğin 14. maddesinin 3. bendine göre sözleşmenin feshedilmesinde hukuka aykırı bir yön bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine hükmedilmiştir.

Davacı, tarafına usulsüz ihtar puanı verildiğini, soruşturma yapılmadığını, ifadelere başvurulmadığını, taraflı tutanaklara göre ihtar puanı verildiğini, yüzeysel ve şekilci bir araştırma ve yaklaşımın mağduriyetlere yol açacağından bahisle adalet ve devlete güvenin sarsılmaması için tüm delillerin toplanıp derinliğine irdelenmesi gerektiğini ileri sürerek Mahkeme kararının temyizen incelenerek bozulmasını istemektedir.

30/12/2010 tarih ve 27801 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren, -davacının sözleşmesinin feshedildiği tarihte yürürlükte olduğu halleriyle- Aile Hekimliği Uygulaması Kapsamında Sağlık Bakanlığınca Çalıştırılan Personele Yapılacak Ödemeler ile Sözleşme Usul ve Esasları Hakkında Yönetmeliğin; “Sözleşmelerin içeriği, süresi ve dönemi” başlıklı 6. maddesinde, “(1) Sözleşmeli olarak çalıştırılan aile hekimleri ve aile sağlığı elemanları ile yapılacak sözleşmeler, Ek (1-A) ve Ek (1-B)’ye göre düzenlenir. Bu sözleşmeleri Bakanlık adına imzalamaya ve sözleşmeleri sona erdirmeye vali yetkilidir. Vali, sözleşme yapma yetkisini, vali yardımcılarından birine veya il sağlık müdürüne devredebilir.

(2) Sözleşmenin süresi ve dönemi en fazla iki mali yıl olup, sözleşmenin imzalandığı ve takip eden mali yılı kapsar.” hükümlerine; “Sözleşmenin ihtaren sona erdirilmesi” başlıklı, -10/09/2011 günlü, 28050 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Yönetmelikle değişik- 14. maddesinde, “(1) Ek (2)’de yer alan fiilleri işleyen sözleşmeyle çalıştırılan aile hekimlerine ve ilgili durumlarda aile sağlığı elemanlarına, tespitin mülki idare amirleri ve il sağlık müdürleri veya bunların görevlendireceği personelce yapılması halinde vali yardımcısı tarafından, tespitin Bakanlık tarafından yapılması halinde Bakanlıkça, fiillerine karşılık gelen ihtar puanları uygulanmak suretiyle doğrudan yazılı ihtar yapılır. Bakanlıkça yapılan ihtarlar, işlem yapılmak üzere ilgili valiliğe bildirilir.

(2) İlgili aile hekimi ve aile sağlığı elemanı, vali yardımcısının verdiği ihtara karşı, tebliğ tarihinden itibaren yedi gün içinde valiye, Bakanlığın verdiği ihtarlara karşı ise müsteşara itirazda bulunabilir. İtiraz mercileri otuz gün içinde itirazı inceleyerek karara bağlar ve kararı ilgilisine yazılı olarak bildirir.

(3) Bir sözleşme dönemi içinde, verilen ihtar puanlarının yüz puana ulaşması halinde sözleşme, ilgili vali tarafından sona erdirilir.

(4) Sözleşmeleri ihtaren sona erdirilen aile hekimi ve aile sağlığı elemanları, bir yıl süreyle yeniden sözleşme imzalamak üzere talepte bulunamaz.

(5) Bir sözleşme dönemi içinde ihtar puanlarının yüz puana ulaştığının, sözleşme dönemi sona erdikten sonra tespit edilmesi halinde, tespit tarihinde geçerli olan sözleşme sona erdirilir.

(6) İhtarı gerektiren fiilin işlendiğinin öğrenildiği tarihten itibaren en geç iki ay içinde gerekli işlem başlatılır. En geç iki ay içinde gerekli işlemlerin başlatılmaması, gerekli işlemlerin altı ay içinde sonuçlandırılmaması veya ihtarı gerektiren fiillerin işlendiği tarihten itibaren iki yıl içinde ihtar verilmemesi halinde, ihtar verme ve devamında sözleşmeyi sona erdirme yetkisi zamanaşımına uğrar.” hükümlerine yer verilmiştir.

Dosyanın incelenmesinden, aile hekimi olan davacının hizmet sözleşmesinin, Yönetmeliğin yukarıda aktarılan 14. maddesi uyarınca sona erdirilmesine ilişkin dava konusu işlemin, “sözleşme fesih onayları”na ilişkin yetkinin Vali tarafından devredilmiş olması sebebiyle Vali Yardımcısı tarafından tesis edildiği anlaşılmaktadır.

Kamu hukukunda bir makama verilen yetkinin, aksine bir hüküm bulunmadıkça o makam tarafından kullanılacağı açık olup, bir makamın yetkisinin başka bir kişiye devredilmesi için mevzuatla yetkili kılınması gerekeceği tartışmasızdır.

Yukarıda hükümlerine yer verilen Yönetmeliğin 6. maddesindeki “…sözleşmeleri Bakanlık adına imzalamaya ve sözleşmeleri sona erdirmeye vali yetkilidir. Vali, sözleşme yapma yetkisini, vali yardımcılarından birine veya il sağlık müdürüne devredebilir.” hükmü, sadece “sözleşme yapma yetkisinin” devrine ilişkin olup, sözleşmenin feshi konusunda yetki devrine olanak tanıyan bir hükme Yönetmelikte yer verilmemiştir.

Bu durumda, Yönetmeliğin 14. maddesi ile sözleşmeyle çalıştırılan aile hekimi ve aile sağlığı elemanının sözleşmesinin feshi konusunda valilere verilen yetkinin devrinin mümkün olmadığı, valiye tanınan bu yetkinin, vali yardımcısı tarafından ancak valiye vekalet ettiği dönemlerde kullanılabileceği tartışmasız olup, bunun dışında vali yardımcısı tarafından sözleşme fesih yetkisinin kullanılabilmesi mümkün bulunmamaktadır.

Yukarıda yapılan açıklamalar kapsamında, dava konusu işlemin yetkisiz makam olan Vali Yardımcısı onayı ile tesis edildiği anlaşıldığından, işlemde yetki unsuru yönünden hukuka uyarılık, davayı reddeden İdare Mahkemesi kararında ise hukuki isabet bulunmamaktadır.

Açıklanan nedenlerle, davacının temyiz isteminin kabulü ile İdare Mahkemesi’nce verilen 18/09/2015 günlü, E:2015/75, K:2015/1668 sayılı kararın, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun temyize konu kararın verildiği tarih itibariyle yürürlükte olan haliyle 49. maddesinin 1/b fıkrası uyarınca bozulmasına, aynı maddenin 3622 sayılı Kanun’la değişik 3. fıkrası gereğince ve yukarıda belirtilen hususlar da gözetilerek yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın adı geçen Mahkeme’ye gönderilmesine, 48,10.-TL yürütmeyi durdurma harcı ile artan posta ücretinin davacıya iadesine, tebliğ tarihini izleyen (15) onbeş gün içinde Danıştay’da karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 12/10/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

Yorum bırakın