Acil aşk aranıyor(muş)..

O da nesi, yeni bir doktorlar dizisi gördüm sanki.. (yada ben yeni fark ettim.)

Dizinin ismi acil aşk aranıyor..
Eski bir tıp fakültesi öğrencisi olarak haliyle dikkatimi çekti.İzledikçe heyy Allahım ne garip bir dizi bu yaa.. Ne lan bu, hangi ülkenin doktoru bunlar, nasıl bir sağlık personeli bu? diyemeden edemedim.

Benim bildiğim sağlıkçıların çoğu önlüğünü ütülemeye fırsat bulamıyorken, burdaki asistan doktorlar düğüne gider gibi makyaj yapmış. Bide acil doktorları bunlar. Kan, ilaç ve kahve lekesi olmadan jilet gibi önlük mü olurmuş?

Neyse böyle saçmasapan diziler izletip insanlara yanlış, tamamen yanlış bir doktor portresi çiziyorsunuz eyy yapımcılar, senaristler.. Şöyle günlük hayatta dublaj konuşmalarıyla entellik dantellik dikiş nakış arasında bir bağ falan yok. Kimse kendini kandırmasın, eve gidince hepimiz en nihayetinde bulgur pilavı yiyoruz. Az gercekçi olun, az insan olun, adam olun.. Sırf hazırladığımız set boşa gitmesin diye diziyi acil servis dizisi olarak devam ettirmek derdindesiniz ama gerçek dünyadan çok uzaksınız.

Bilmeyenler için söylüyorum: Bu dizinin sağlık personelinin bizim acil servistekilerle alakası yoktur.Tus nedir, mecburi hizmet, nedir bilmeyen Türk senarist ve yapımcılarının böyle diziler çekmesi yasaklansın lütfen.
Ayrıca bu diziyi takip edenlerede iki çift lafım var! Acaba bizim ülkemizde işler böyle mi  ilerliyor diye bir sorun bakalım ya…

Bilmez misiniz ki  bu ülkede her tür şeyin sınavla olduğunu ve iyi bir uzmanlık programına yerleşebilmek için yeteneklerini ve bilgisini göstererek yarışma fikrinin ülkemizde ki işleyişle alakası olmadığını..?

Asıl dizisi çekilmesi gereken 3,5 saatte tüm tıbbi yeteneğini tus denilen sınavda ortaya konması beklenen, insanüstü yetenekleriyle 3,5 dakikada 1 hasta bakabilen, ayda 15 nöbet tutup 5 nöbet parası aldığı halde gıkı çıkmayan, sabah 6 sularında başlayan mesaisi akşam hangi saatte biteceği belli olmayan, anestezi uzmanı olmayan yerlerde anestezi teknisyeniyle ameliyat yapma cesaretini gösteren, yolu olmayan köylerde, suyu, jeneratörü olmayan hastanelerde hastalarına en iyi şekilde bakmaya çalışan Türk doktorlarını ve sağlık sistemine rağmen hala hayatta kalabilen, acil tomografisi 3 saatte çekilen, ancak 3 ay sonraya ameliyat günü alabilen, sabah saat 5’de gelip poliklinik sırasına girip akşam 4’e kadar sıra bekleyen cefakar Türk hastalarını görmek isterdik.

İnanılmaz derecede geri zekalı doktor tiplemeleriyle üniversite giriş sınavlarının sanılanın aksine zeka ölçmediğini göstermek gibi bir misyon edinmiş sosyal sorumluluk projesi gibi.. Bu kadar saçma bir senaryo olamaz. Resmen izleyicinin zekasına hakaret ediliyor. Bu dizi için  harcanan  zamana, enerjiye ve paraya  acıyorum. Vakit ayırıp bu yazıyı yazdığım için  kendime de acıyorum. Ama belki okuyanlar olurda  azıcık bilinçlenir tesellisiyle kendimi avutuyorum.

Beş dakika izledim, sinirim oynadı. şaka gibi ya..

Acil aşk aranıyor(muş)..” üzerine 3 yorum

Yorum bırakın