Bu satırları bir doktor annesi yazdı!

EŞİ VE ÜÇ OĞLU DOKTOR OLAN BİR ANNENİN YAZISI!

“Bugün doktor olan oğlum, yoğun bakımda durumu ağır olan hastası
fenalaşınca, poliklinikteki hastasını bırakıp aciliyeti olana koştu.
Saatler süren operasyon geçiren hastasını kurtarabilmek için bir kez
daha canla başla çalıştı. Poliklinikteki sırasını bekleyen (durumu acil
olmayan) hasta ortalığı birbirine kattı ‘ölmeyi hak ediyorsunuz’ diye.

Arkadaşlarıyla doyasıya gezemedi

Evet! Benim oğlum ölmeyi hak ediyor. Çünkü, daha ilkokulda cumartesi,
pazar, kar, soğuk, yağmur demeden uykulu gözlerle dersaneye gitti, daha
başarılı olabilmek için. Aynı tempo ortaokul ve lisede de devam etti.
Bir kez olsun arkadaşlarıyla doyasıya gezemedi. Kış boyunca gösterimdeki
filmlere gidemeyip, ‘yaz sezonu tekrar gelir o zaman seyrederim’ diye
umut etti. Benim doktor oğlum gençliğini yaşayamadı. Üniversite
sınavında başka bir şehrin tıp fakültesini kazandı. Bir gün bile ayrı
kalmadığım, daha bebekken ağlamasın diye sırtıma çarşafla bağlayıp,
bulaşık yıkadığım oğlumu gurbete yolladım. Sırf ağabeyi ve babası gibi
doktor olsun, insanlara şifa dağıtsın, hayır duası alsın diye. Ama
yokluğuna bir türlü alışamadım, arkasından her gün ağladım.

Yıllarca gidip geldik destek olalım diye

Bir öğrenci evinde kaldı oğlum. Başlangıçta zor günlerdi. Elini sıcak
sudan soğuk suya sokmadığım oğlum yemek yaptı arkadaşlarına, bulaşık
yıkadı, tuvalet temizledi. Bir gün dahi gurura kapılmadı, ‘kolej
mezunuyum, varlıklıyım’ diye. Zordur tıp fakültesi, bir okuyan bilir,
bir de ailesi. Hiç boş saati, boş günü yoktur. Anfi dersi, laboratuvar,
stajyerlik, intörnlük derken gecesi gündüzü kalmaz. İki şehir arasında
yıllarca gidip geldik oğlumuza destek olalım diye.
Benim oğlum
gurbette sabahları kahvaltı yerine simit yedi yıllarca, karnını
doyuracak annesi yanında olmadığı için. Çok zor yıllardı hepimiz için,
onu ilk kez bırakıp geldiğim gün daha dün gibi aklımda. Özlem yıllarca
sürdü ve nihayet oğlum babası ve ağabeyi gibi doktor oldu.
Kurşun geçirmez yelekle operasyonlara katıldı

Sonra zorlu süreç tekrar başladı. Pratisyenken bir yıl askerlik yaptı
Güneydoğu’da. Kurşun geçirmez yelek giyip operasyonlara katıldı.
Mehmetçiğe şifa dağıttı. Daha sonra TUS denilen ihtisas sınavını
kazanabilmek için iki yıl dersane-kütüphane arasında koşturup beyin
cerrahi bölümünü kazandı.
Aralıksız 36 saat çalıştığı nöbetler

Asıl maraton şimdi başlamıştı oğlum için. Uzun süren ameliyatlar,
aralıksız 36 saat çalıştığı gün aşırı nöbetler derken ayakta durmaktan
toplar damar yetmezliği gelişti ve bacaklarında yaralar oluştu. O kadar
yoğun çalışıyordu ki, kendisi gibi doktor olan eşini ve yeni doğmuş
bebeğini nadiren görüyordu. Evet benim oğlum bütün bunlardan dolayı
ölmeyi hak etti! Asistanlık bittikten sonra oğlum ve eşi uzman oldular,
Türkiye’nin bir ucuna mebcuri hizmete, düzenlerini bırakıp gittiler, hem
de seve seve. Bizim için hasret tekrar başladı. Anne-baba olup da
çocukları yanlarında olmayanlar evlat hasretini iyi bilir. Her gün dua
ettim yuvalarına, ait oldukları yere geri dönebilmeleri için. Boş
evlerinde yanlarında götüremedikleri çiçekleri solmasın diye sularken
ağladım günlerce.
Gişedeki memuru da düşünüyor musunuz
Sen ey,
oğlum başka birinin hayatını kurtarıyor olduğu için muayenesi 15 dakika
geciken hasta! Oğlumun ölümü hak etmesinin sebebi iyi bir insan, iyi bir
doktor, iyi bir evlat, iyi bir eş ve iyi bir baba olması mı? Devlet
dairelerinde, bankalarda ve daha başka nice yerde, kuyrukta bekletilirken, gişedeki memuru da öldürmeyi düşünüyor musunuz?
Vicdanınız hastaneye gelince mi köreliyor yoksa zaten vicdansız mısınız?
Hedef gösterenler kendinizden utanın

Ben, eşi ve üç oğlu doktor bir anne olarak doktora şiddet uygulayan
veya aklından şiddet uygulamayı tasarlayan vicdansızlara hakkımı helal
etmiyorum! Doktorları üç-beş oy uğruna topluma hedef gösterenler, hasta
hakkı deyip, doktorun hakkını elinden alanlar, kendinizden utanın!
Kırkbeş yıllık bir hekim eşi olarak doktorların böyle bir muameleye
layık görülmesini esefle kınıyorum. Eğer Allah bana ömür verirse
torunlarımın doktor olmaması için elimden geleni yapacağım.


Tüm annelere saygı ve sevgilerimizle ANNELER GÜNÜNÜ KUTLUYORUZ.

doktor-annesi-yazdı

Bu satırları bir doktor annesi yazdı!” üzerine 3 yorum

  1. Çok üzüldüm benim yavrumda uzak da memur ayni duyguları anlıyor be hissediyorum doktorlar başımızın taci

    Beğen

  2. Eskiden doktora saygı duyulurdu.Doktorlara karşı saygısızlık ve hınç dolu kabalıkların hangi dönemde başladığını herkes biliyor.Türkiye’de gücü eline geçirmiş bazı şeytani odaklar iyi ve güzel olan her şeye saldırmayı,ayak altına almayı bir oy toplama aracı olarak gördüğü müddetçe bu haksızlıklar devam eder.

    Beğen

Yorum bırakın