Prof.Dr. Güler Bahadır: Hepimiz çok üzgün, öfkeli ve kaygılıyız

Hepimiz çok üzgün,öfkeli ve kaygılıyız.

Çünkü binlerce hastanın derdine çare bulan ve daha binlercesine çare olabilecek Dr. Kamil Furtun bir sosyopat tarafından katledildi.

Üzgünüz çünkü böyle değerli,topluma yararlı bir insanın yaşam hakkı elinden alındı.

Öfkeliyiz çünkü daha önce de çok değerli hekimler/sağlık çalışanları benzer şekilde katledildiler ve etkili-yetkili kişiler,yasa yapıcılar caydırıcı hiç bir yasal yaptırım geliştirmediler.

Kaygılıyız çünkü daha kaç(ve hangimizin) hekimin/sağlık çalışanının başına benzer bir olayın geleceğini bilmiyoruz. Ayrıca iki gündür beni en çok üzen mesajların başında, hekimlik mesleğinin çok başında olan, yeni mezun olan ve mezun olacak olanların umutsuzluğu, karamsarlığı,kaygıları,korkuları,bezginliği,bedbinliği. Bunca emek ve özveriden sonra “bunun için mi yıllarımı,gecemi-gündüzümü veriyorum” çaresizliği ve yılgınlığı.

Peki ne yapalım? Çözüm nerede ya da çözüm var mı? Sosyal medyada lanet okumamız ya da profil resimlerimizi siyaha boyamamız durumu değiştirecek mi? En son Dr.Ersin Arslan katledildiğinde bunların hepsini yaptık. Fakülte’den Sultanahmet’e,sağlık müdürlüğüne kadar binlerce sağlık çalışanı hep birlikte yürüdük.Bir günlük iş bırakma eylemi yapıldı. Yakamıza siyah kurdele taktık. Dr.Ersin Arslan’ı ölüm yıl dönümlerinde anıyor,katiline lanet okuyoruz. Bütün bunlar içimizdeki öfkenin dışa vurumundan başka bir şeye yaramıyor. Ama değişen bir şey yok. Öfkemiz zamanla hafifliyor,herkes işinin başına dönüyor. Taa ki yeni bir kişi için aynı süreç en baştan başlayana kadar. “Peki ne yapalım?” sorusuna verilecek cevabın başında şimdiye kadar yapılanların dışında bir şeyler yapmamız gerekiyor cevabı en doğru cevap bence.

Sağlık çalışanına şiddet gösteren,hakaret eden,döven,öldüren kişilerin SGK sisteminden yararlandırılmaması yönünde gerçekten caydırıcı olabilecek yasal yaptırımların çıkması için çalışmamız gerekiyor. Örneğin,sözel şiddet uygulayan,hakaret eden bir kişi bir yıl sağlık hizmeti almak için SGK’dan yararlanamazken,katil olan biri de yaşam boyu SGK’dan yararlanmamalı. Ancak bu türdeki yasal cezalandırmaların etkili olabileceğini düşünüyorum. Bu konuda yasa yapıcıları ikna etmek için de beyin fırtınaları yapıp,stratejiler belirlemek gerekiyor. Bu öneriler üzerinde çalışırken Rukiye Eker hocanın önerdiği, caydırıcı yasa çıkana kadar beyaz önlük giymek yerine siyah önlük giymek önerisini destekliyorum. Çünkü medyada yer alacak,ses getirecek farklı bir davranıştır. Hizmet almak için sağlık kurumuna başvuran her kişi siyah önlüğü görecek ve etkilenecektir. Bunun yanı sıra TV’larda konuşan hekimler, her konuşmalarında sağlık çalışanına yapılan şiddeti ele alan konuşmalar yapmalılar mutlaka. Etkili, kamu spotu türü videolar hazırlanıp, TV’larda gösterilebilir.Eminim ciddi bir beyin fırtınası ile daha pek çok etkili yöntem geliştirilebilir.

Ve son söz olarak tüm sağlık çalışanlarına ve özellikle yeni mezun olacak öğrencilerimize yılgınlığa,umutsuzluğa kapılmadan, enerjimizi gerçek çözüm önerilerine odaklamayı öneriyorum.

Prof. Dr. Güler BAHADIR
İstanbul Tıp Fakültesi

Yorum bırakın