Buna  “couvade sendromu”  denmektedir. Bu sendromu yaşayan erkekler, eşleriyle benzer belirtileri paylaşırlar. Couvade sendromu bir hipersensitivite yani aşırı duyarlılık  halidir.

Partnerlerinin hamileliği sırasında baba adaylarımızın da onun yaşadığı semptomların aynılarını yaşaması; misal olarak kilo alması, sırt ağrısından, sabah bulantılarından, yorgunluktan yakınması, depresyondan, uykusuzluktan muzdarip olması. Ayrıca doğumdan önce babaların prolaktin  seviyelerinde  artış olması..( Bilindiği gibi prolaktin: süt ve besleme hormonudur. Eşin hamilelği sırasında stress hormonu olark da bilinen kortisol seviyesi 2 katı artmaktadır. Bu  da baba adayının daha hassas hale gelmesi demektir. Testesteron seviyeleri düşerken östrojen seviyeleride artmaktadır. Böylece erkek, bebeğe karşı daha duyarlı hale gelmektedir.)

Adını fransızcadaki couver -yani kuluçkaya yatmak- kelimesinden alır bu sendrom. Eşi hamile olan erkeğimiz, bir nevi kendini onunla özdeşleştirir ve yuva hazırlığına başlar. Gebelikte yaşananlara benzer birtakım bedensel bulgular göstermenin ve mood oynaklığının yanısıra; evi tertiplemek, toz almak, yemek yapmak gibi domestik uğraşlarla da meşgul olurlar. Tıpkı doğum için dişi kuşa yardım hazırlığında olan heyecanlı erkek kuş gibi…

Tedavisi de basittir;tahmin edilebilir bi şekilde gebeliğin sona ermesiyle kendiliğinden geriler.

Bir arkadaşımla bunu konuşurken “keşke bizim kocalarımız da böyle olsa” demişti.
Eh, tabii. Böylesine empati, böylesine karşılıklı hissiyat hoş şeyler değil mi sizce de..