TIP DÜŞÜNÜ(YORUM) !

• Acaba ne tercih etmeliyim?
• Yarın bu meslekte ne kadar para kazanabilirim?
• Hmm, bence tam benlik bir meslek bu, bunu yazmalıyım ben. Mutlu olacağımı düşünüyorum burada.

Şu anda birçok genç arkadaşımın aklında bu ve benzeri sorular var. içlerinde TIP tercih edecek olanlara birkaç tavsiyem olacak.

YORUM SİZİN

TIP DÜŞÜNÜ(YORUM) diyorsun yalnız sana herhangi bir şekilde YORUM’da bulunan pek yok ya da bazılarını da sen sınır-dışı ediyorsun. “Aklına” girebilmeleri için vizeyi kimden almaları gerek; istersen bunun üzerine konuşalım.

1. Eğer vizeyi cebinden almaları gerekse, bu mesleği yani doktorluğu para kazanmak için yapacaksan, YAPMA! Para kazanmak için yapabileceğin birçok meslek mevcut artık günümüzde. Örneğin, evlilik programı sunabilirsin. Mesela yarışma yarışma gezip para kazanabilirsin. Mesela sosyal medya üzerinden yardırabilirsin. Bu mecralarda daha çok kazanılıyor söyleyeyim.
2. Eğer vizeyi vicdanından almaları gerekse, doktorluk tamda sana göre arkadaşım. Burada daha fazla yoruma girmeyeceğim. Vicdan, bireylere “insanlık” düşüncesini en derinden katan bir öğedir. O senin yanında olduğu müddetçe kazanacaksındır. Üstüne yeteneğin nispetinde bir şeyler de katarsan, TIP senin için tadından yenmez bir meslek haline gelecektir; bilesin.
3. Eğer vizeyi puanından almaları gerekse, Mekteb-i Tıbbiye sana göre değil arkadaşım. Bil ki eziyet çekeceksin, nefret edeceksin. Nereden yazdım ben bunu ve benzeri sorularla sadece “keşke”lerini arttıracaksın. Gerek yok arkadaşım, iyice araştırıp öyle yaz fakülteni, öyle seçimini yap. Yok, benim puanım yüksek geldi; dostlar beni pazarda görsün diye tercihini yapma. Çünkü TIP fakültesi diğer fakültelere benzemez; en basitinden akranlarından iki sene daha fazla fakülte eğitimi alıyorsun. Birde üzerinde uzmanlık eğitimi. Birde mecburilerin, askerliğin vs vs yerleşik hayata 30′lu yaşlarda geçeceksin. Bilincinde ol bunların. Kabiliyetin, zevklerin ve olmazsa olmaz bölüm araştırmalarından sonra yapmalısın bölüm tercihini.
4. Eğer vizeyi ailenden almaları gerekse, oraya gir(e)miyorum. Burası akıl-fikir dinlemez çünkü.

Arkadaşım, yukarıdaki sorulara cevap verdikten sonra yinede tercihin Tıbbiyeli olmaktan yanaysa aşağıyı okumaya devam et. Mesleğimiz takdir edersin ki eski “afilli” duruşunu devam ettirebiliyor(!)

Kısaca günümüz tıp eğitiminden bahsedeyim. Şöyleki köklü fakültelerin eğitim koşulları anadoludaki diğer fakültelerden farklı. Biraz daha sağlam denilebilir. Ama TUS denilen sınava hazırlanmak istiyorum düşüncesiyle hareket edeceksen, şu anda eğitim gören İntörn ablalarından ve abilerinden, o fakülteyle ilgili detaylı bilgi alabilirsin. Dürüstçe davranacaklarından şüphem yok. Tıbbiyenin en samimi gerçeklerini İntörnlerden öğrenebilirsiniz. Eğitim açısından bazı fakültelerin “AKREDİTASYON” sertifikası mevcut olabilir. Hiçbir yararı olmayacak bir şey bu. Sana hiçbir şey katmayacak, bu tarzda sertifikalara kanma derim ben. Eğitim açısından en olmazsa olmazı, dikkat edeceğin husus; kontenjan gerçeğidir. Balık istifi şeklindeki amfilerde eğitim almanın sana çokça arkadaş kazandırmaktan başka yararı olmayacaktır.

KLİNİK

Birde pratik eğitim açısından olanakları sorgulayabilirsin. Hastanedeki klinik eğitim nasıl, sosyal kalabilme açısından sana neler sunuyorlar. Burası cidden çok önemli bir konu. Tıp eğitimi, çoğu sosyallikten seni uzaklaştıracaktır. Sana sunduğu olanaklar neler, şehir merkezine yakın mı, yeme ve barınma koşulları neler? Yurt imkanı var mı? Bu soruları oradaki öğrencilerden daha rahat ve gerçekçi alacağını bilmelisin.

Hülasa-i kelam, tıp tercih yapmak istiyorsan, tercih etmeyi düşündüğün fakülteden arkadaşlarla iletişime geçmelisin. Şimdiden hayırlı olsun 🙂 Aramıza hoş geleceksin 🙂 Tıbbiye’ye adım attığın ilk gün; ilk önce arkana bakmanı tavsiye ederim. Ardındaki her şeye, ortalama altı sene sonra birçok şey değişecektir. Tıp diye yazılır altı senede zar zor okunur.

Tıbbiye öyle bir yerdir ki; sen başlarken yeni doğan bir bebek, sen bitirirken ilkokula başlayacak. Haberin olsun 🙂