Sağlıkta reform dedikleri şey meğerse, sağlıkta ki yalan rüzgarıymış..

-2002 Yılından beri sağlıkta reform diye diye gelinen son nokta..

-Ne dediler ne yaptılar?
-Yapılan reform bizlere nasıl yansıdı?
-Sağlık alanında, hastanelerde 13-14 yıl boyunca neler değişti?

Bu soruların yanıtları Türk Tabipleri Birliği Merkez Konsey Başkanı Bayazıt İlhan’a sorulmuş. İşte 13-14 yıllık tablo:

YALAN-Hükümet sağlıkta ne yapıyorsa vatandaş için yapıyor…
GERÇEKTE OLAN-Sağlık “reformundan” en çok yandaşlar nasipleniyor. Özelleştirilen TEKEL’in İstanbul Unkapanı’da altın kıymetindeki binası, ihalesiz yandaş bir özel hastane grubuna devredildi, şimdilerde para basıyorlar. Bezm-i Alem Valide Sultan’ın fakir fukara, garip gureba için yaptırdığı “Osmanlı yadigarı” Vakıf Gureba Hastanesi bile özelleştirildi. “Paranın dini imanı olmaz” diye boşuna dememişler.

YALAN-Hükümet gerekli düzenlemeleri yaptı ama doktorlar hastalara ilgi göstermiyor, yeterli süre ayırmıyor…
GERÇEKTE OLAN-Telefonla randevu sisteminde hastaya ayrılan süre on dakikayı bile bulmuyor. Randevusuz hastalar da eklenince hasta başına toplam süre 5 dakikaya kadar iniyor. Günde 100-150 hasta bakmaya zorlanan bir doktor, hastaya ne kadar zaman ayırabilir ki?

YALAN-Sağlıkta başvuru oranı 8,2’ye çıktı, herkes istediği gibi tedavi oluyor…
GERÇEKTE OLAN-Evet; yurttaşlar sağlık kurumlarına daha fazla müracaat ediyor ama bu daha çok tedavi olabildiklerini göstermiyor. Bunun en açık göstergesi, acil servislerdeki izdiham. Tedavi olamayan soluğu acil serviste alıyor. 77 milyon nüfuslu Türkiye’de bir yılda acil servislere başvuran hasta sayısı 100 milyonun üzerinde. İşlerin iyi gitmediği ortada… Üstelik sürekli olarak hasta sayısının artmasıyla övünen yetkililere sormak lazım: Kim hasta ediyor bizi?

YALAN-Vatandaş ilacını istediği eczaneden, üstelik yüzde 80 ucuza alıyor…
GERÇEKTE OLAN-Sosyal Güvenlik Kurumu birçok ilacı ödeme listesinden çıkarttı. Bu ilaçların parasının tamamını vatandaşlar ceplerinden ödüyor. Üstelik SGK hesaplama yaparken benzer, eşdeğer ilaçların en ucuzunu esas alıyor. Aradaki fark da hastaların cebinden çıkıyor. Bu durumda; bir sigortalının aldığı ilaç için ödediği para o ilacın fiyatından bile daha fazla olabiliyor. Edirne’de, ilacını bulamadığı için sabık Şehircilik Bakanından yardım isteyen kanser hastasının uğradığı dilenci muamelesini de unutmuyoruz.

YALAN-Sağlıkta asıl hedefin özelleştirme olduğu bir iftiradır…
GERÇEKTE OLAN-AKP’nin sağlık “reformundan” faydalanan tek kesim özel hastane patronları oldu. AKP döneminde Sağlık Bakanlığının hastane sayısı yüzde 10 artarken, özel hastane sayısı yüzde 102, Sağlık Bakanlığının yatak sayısı yüzde 13 artarken, özel hastane yatak sayısı yüzde 207 arttı. Asıl büyük “patlama” ise hasta müracaatlarında gerçekleşti. Sağlık Bakanlığında yüzde 153, özel hastanelerde yüzde 1152 artış oldu. Artık hepimiz özel hastanelere mahkûm haldeyiz.( Hadi bakalım parası olana pamuk eller cebe, olmayanlara da Allah verir şifanızı, her şey Allahtan takmayın boş verin. Nasılsa bir gün hepimiz öleceğiz.)

YALAN-Bütün hastaneler sigortalılara açıldı…
GERÇEKTE OLAN-Evet; sigortalılar, hepsinde değilse de Sosyal Güvenlik Kurumu’yla sözleşme imzalayan özel hastanelerde tedavi olabiliyorlar. Yalnız milyarlarca liralık faturayı ödeyebilmeleri gerekiyor! Bu kadar parayı ödeme gücü olmayan vatandaşlar sigortalı olsa bile özel hastanenin kapısından içeri giremiyor.

Devam edecek..

Yorum bırakın