Tesadüfen yaşamak diye bir deyim vardır ülkemizde..

Hatta bu yaşam şekline alışmayan bir Allah’ın kulu bile yoktur.

Çünkü hepimiz Allaha emanet yaşıyoruz..

Demek istediğim, brüt 100 kilo gelmeyecek motosiklete 2 yetişkin 3 çocuk binebiliyorsa eğer ve bir Allah’ın kulu gık demiyorsa..

Yada, belediye otobüslerine hınca hınç doldurulan yurdum insanı, bazen sıcaklarda kapı açık bile götürülüyorsa, evet evet tam anlamıyla götürülüyorsa..

Askere giden genç  bir arkadaşımız, 1-2 ay silahlı eğitim aldıktan  sonra terörün şemame oynadığı yerde nöbet tutuyorsa eğer, Allah’a emanet yaşadığımızın bir göstergesi değil midir.?

Mesela dün gece, gecenin bir vaktinde uyku tutmayınca cam kenarında ki masaya oturup bilgisayardan bloğuma girip bir şeyler yazmak isterken, dışarıdan havaya rastgele ateş edildiğini duymam, silah seslerinin ve insan kalabalığının bulunduğum binanın önüne kadar gelmesi..

O an, içine düştüğüm korku..!

Refleks olarak mı bilmiyorum ama, benim masanın altına girerek silah seslerinin bitmesini ve insan grubunun gitmesini beklemem..!

Düşünsenize! Bir kaç aklı kıt insanın  (maç sonrası) eğlence anlayışı yüzünden seken bir kurşunun benim bir an da ölmeme sebep olabilecek olması ihtimalini düşününce, Allah’a emanet yaşıyoruz sözü bir kez daha gün yüzüne çıkmış olmuyor mu sizce de..! Ve muhtemelen şuan bu yazımı değil de, ölüm haberimi okuyor olacaktınız belki de.(Doktorlarsitesi.net yazarlarından bir arkadaşımız evinin camından giren bir mağanda kurşunu yüzünden hayatını kaybetti)

Ölüm denen ebedi son, hiç kimseyi es geçmeyecek biliyorum..
Yaşı, başı, cinsiyeti, mevki – makamı da hiç fark etmeyecek bunu da biliyorum..

İster hazırlıklı ol, istersen olma, hiç umulmadık bir zamanda kesinlikle hepimizin kapısını çalabilecek çalmasına, ama tesadüfi yaşamak denen şey sadece T.C milletine has bir durum mu?

Her ne şekilde olursa olsun, ölümün Allah’tan geldiğine inananlardanız..

Peki neden ölüme sebebiyet veren olası kazalar için, bakın kazalar diyorum tedbir almayı asla önemsemiyoruz ve bu konuda daha dikkatli olamıyoruz?