AK Parti Kandıra İlçe Başkanı Yunus Özder, yakınını götürdüğü hastanede tartışma yaşadığı ve üzerine yürüdüğü doktora, iddiaya göre, “Seni burada kadın halinle döverim. Benim kim olduğumu biliyor musun?” dedi. Türk Tabipler Birliği Kocaeli Şube Başkanı Serkan Yılmaz, konuyla ilgili araştırma yaptıklarını, gerekirse suç duyurusunda bulunacaklarını söyledi. İlçe Başkanı Özder, oğlunu hastaneye götürdüğünü belirterek, “Orada benim oğlum can çekişiyor. Onunla yoğunlaşacağına polemiğe girdi. Ben de ‘işini yap, haddini aşma’ dedim.” diyerek kendini savundu.
Olay, 12 Ekim’i 13 Ekim’e bağlayan gece yaşandı. İddiaya göre, AK Parti Kandıra İlçe Başkanı Yunus Özder, hastalanan bir yakınını ilçedeki hastaneye getirdi. Gelen hastayla acilde, Ankara’dan yeni gelen genç kadın hekim ilgilendi. Bu sırada henüz belirlenmeyen bir nedenle genç hekimle ilçe başkanı arasında tartışma çıktı. Tartışma büyüyünce hastanede bulunanlar araya girerek olayı yatıştırmaya çalıştı.
Türk Tabipler Birliği Kocaeli Şube Başkanı Serkan Yılmaz olaya ilişkin, “Bir aylık hekim. Yeni mezun olmuş. Ankara’dan gelmiş. Kız çocuğumuz. Bir şeyler talep etmiş. Kim haklı ya da haksız olması da çok önemli değil. Üzerine yürümüş. ‘Seni burada kadın halinle döverim. Benim kim olduğumu biliyor musun?’ demiş. Kız da o bir şeyler söylemiş. Ayırmışlar. Götürmüşler. Çocuk bize ulaştı. Biz onunla ilgili araştırma yapıyoruz. Yarın gerekli bilgilendirme olacak. Çok büyük ihtimalle suç duyurusu olacak.” dedi. Yarın, hekimlerin hastane önünde açıklama yaparak olayı protesto edecekleri belirtildi.
AK Parti Kandıra İlçe Başkanı Yunus Özder, hastaneye oğlunu götürdüğünü, bu sırada bir tartışma yaşandığını söyledi. Özder, şunları kaydetti: “Tehdit yok. Kendi uydurması. Benim hastam vardı. Biraz tartıştık. Hastayla ilgilenmedi. Başka şeylerle uğraştı. Tartışma yaşandı ama tehdit yok. En sonunda ‘siz kimsiniz buradan çıkmayacaksınız’ dedi. Ben de ben ilçe başkanıyım dedim. Öyle kendimizi tanıttık. O farklı yerlere taşıdı. Orada benim oğlum can çekişiyor. Onunla yoğunlaşacağına polemiğe girdi, ben işini yap haddini aşma dedim. Oğlum can mücadelesi veriyor. Orada sağlıkçılar müdahale ediyor. Doktor çekilmiş bir kenara. Doktorun görevi ne? Ben bağırıp çağırabilirim. Benim hastam gidiyor. O duygu haliyle bağırabilirim ama doktor hastaya yoğunlaşacak. Doktor hastasını kurtaracak, ondan sonra bana cevap verecek.” CİHAN
Tıp ve Sağlık Gündemi 
Ben senin kim olduğunu çok iyi biliyorum. Sen malın önde gidenisin, pislik. Kaldır ulan o bayrağı ordan. Önce adam ol, haddini bil, ondan sonra gel o şanlı bayrağın önünde otur. Bir de kalkmış “doktor görevini yapacak” diye ahkam kesiyorsun. Sözümona partinin ilçe başkanısın. Böyle mi örnek oluyorsun millete. Allah bizi, seni daha yüksek mevkilerde görmekten korusun. Şimdi bak sana gelişmiş ülkelerde bu acil işinin nasıl yürütüldüğünü anlatayım. Sen acile bir hasta, yaralı, kazazede götürdüğün zaman hastayı derhal içeriye alıyorlar ve hasta konuşup derdini anlatamayacak durumda ise senden sorunun ne olduğu hakkında bilgi aldıktan sonra “şurdan buyrun” diyerek sana bekleme odasının yolunu gösteriyorlar. İtiraz edersen hele hele bağırıp çağırmaya başlarsan direkt olarak hemen oracıkta hazır bulunan polis devreye giriyor. Seni sükunete davet ediyor. Eğer uzatırsan, bir de tehdit edersen, kızgınlıkla el kol hareketleriyle konuşurken karşındakina parmağının ucuyla dokunsan, polis basıyor sana kelepçeyi, merkezi arayıp bir araba istiyor ve gönderiyor seni nezarete. Örneğin Amerika’da Sadece tehditin cezası 3 yıldan artı dokunma, vurma halinde ise 5 yıldan başlıyor.
Bir gün doktorlara yalvarmak zorunda kaldığını görmek dileklerimle!
Not: Benim sağlık sektörüyle uzaktan yakından hiç bir ilişkim yoktur. Sadece hastalandığım zaman doktora giderim, eczaneye gider ilacımı alırım. Doktorlara yapılan bu tür haksız saldırılar beni çok üzdüğü için bu yorumu yazdım. Özellikle de “Sen benim kim olduğumu biliyor musun?” sorusu beni çileden çıkarıyor. ABD’de Bill Clinton başkanlığı sırasında kızını ünversiteye kaydetmek için kızıyla kayıt kuyruğuna girdi ve sırası geldiğinde işini yapıp ayrıldı. Hiç kimse de ona “Başkanım buyrun sizi öne alalım” teklifinde bulunmadı. California Eyaleti’nin eski valisi film artisti Arnold Schwardzenegger’in, valiliği sırasında bir akşam özel arabasını park yasağı olan bir yere park ettikten sonra koşar adımlarla bir binaya girdiğini gören polis onun çıkmasını bekledi ve yine koşar adımlarla çıkan valiye bastı cezayı. Adam “çok acelem vardı, park yasağını görmedim” diyerek cezayı ödedi.
Gelişmiş ülkelerde bunlar gibi daha nice örnekler var.
BeğenBeğen