Bu ‘Çocuk Dostu’ Aile Sağlığı Merkezi Türkiye’ye Örnek Olacak

Çocuklarınızı, doktora götürmekle tehdit etmeyin. Birçok ailede bu yöntemin uygulandığını bilen Sakarya’nın Akyazı ilçesinde aile hekimliği yapan doktorlar, hem aileleri bilinçlendiren hem de çocukları eğlendiren bir uygulama yapıyor. Çocukların kendilerini anaokulunda gibi hissettikleri bir ortam yaratan doktorlar, örnek olabilecek bir yöntemle, çocuklar için ‘eğlenceli sağlığın’ mümkün olduğunu gösteriyorlar.

Yetişkinlerde görülen ‘beyaz önlük korkusu’nun altında, genellikle çocuklukta doktora ya da hastaneye götürülmekle tehdit edilmeleri yatıyor. Çoğu anne baba çocuklarını, istemedikleri bir davranışta bulunduğunda “seni doktora götürürüm, ağlarsan doktor amca sana iğne yapar” gibi sözlerle susturmaya çalışır. “Bu sebeple poliklinik kapılarından girer girmez ağlayan çocukları görmek biz hekimlerin maalesef her gün defalarca karşılaştığı bir senaryodur.” diyen Akyazı 1 Nolu Aile Sağlığı Merkezi Yönetici Hekimi ve Sakarya Aile Hekimleri Derneği Başkanı Dr. Rıdvan Karagöz, anne babaları bu konuda uyarırken, merkezlerinde çocuklar için kurdukları oyun alanlarını anlattı.

“Çocuk ağladığı zamanda hem kendisi ile hem de ailesi ile iletişim kurmak çok zor hale gelmektedir. Bu sebeple özellikle çocukları ve aileleri rahatlatmak için poliklinik odamızda bir köşe ile başladık çocukların gönlünü kazanma yolculuğuna. ” diyor Karagöz. Dr. Rıdvan Karagöz’e göre, hasta-hekim-hasta yakını ilişkilerini güçlendiren, çocukların sağlığı mutluluk olarak algılamalarını sağlayan ufak dokunuşlar birçok şeyi değiştirebilir.

İşte aile hekimlerinin örnek olacak polikliniği:

Karagöz sözlerine şöyle devam etti; “Poliklinik odasından giren ufaklıklar sadece kafalarında hazırladıkları senaryo yüzünden ağlayarak girdikleri odada; oyuncakları ve duvar kâğıtlarını görünce önce ağlamayı bırakıyor sonra oyuncak alanına kilitlenip kalıyorlar. Hele ki muayene sonrasında kazandıkları balon, çikolata ya da oyuncak hediyeleri sayesinde huzurlu bir muayene süreci geçiriyor, sonrasında oyun alanında oynarken aileye de tedavi ve hastalık süreci hakkında bizler tarafından sakin bir bilgi verilebiliyor. Bir de bir süre sonra tekrar muayeneye geldiklerinde önceki hatıralarıyla rahat bir hasta hekim ve hasta yakını hekim ilişkisi kurulabiliyor.

Bu bir nevi sosyal projedir. Biz hekim olarak hastalarımıza olan saygımızdan dolayı ve onları önemsediğimiz için çalıştığımız aile sağlığı merkezlerimizi birer yaşam alanına çevirmeye başladık. Poliklinik odamızda yaptığımız bu hareket artık odalarımıza sığmayıp bütün aile sağlığı merkezine taşmak zorunda kaldı. Artık bekleme salonumuzda da miniklerimiz için alanlarımız var. Hem de bir zorunluluk yok iken. Birçok kurumda bu zorunlu iken bizde sadece insan sevgisi yüzünden var. Onların hafızalarında yer edinmek için, onlara verilen değeri hatırlamaları için bir fırsat olacak. Bu bir sosyal proje; çünkü bir insan değişir ise tüm toplumun değişeceğine inanıyoruz.

Yine aklımıza gelen bir başka fikir de teşekkür köşesi. Neredeyse tüm kamu kurum ve kuruluşlarında aslında adı dilek ve şikâyet kutusu olan ama genelde şikâyet için kullanılan kutular vardır. Düşündük ki polikliniklerimizde bizlere teşekkür eden hastalarımızın bu teşekkürlerini kayıt altına alabilelim. Böylece motive olup çalışmalarımızı daha iyi yerlere getirebilelim. Bu Teşekkür Köşesi de yine sağlık okuryazarlığının artmasına katkı sağlayacağına inanıyoruz.

Ve bu adımlar sayesinde domino etkisiyle diğer aile sağlığı merkezlerine diğer ilçelere ve diğer illere yayılacak. Eminiz ki daha güzel aile hekimliği birimleri mevcuttur. Biz sadece güzel şeyler olabileceğini öne çıkarmaya çalışıyoruz. Ve biz bununla yetinmeyeceğiz halkımız daha iyi uygulamalara layık ve bizlerde elimizden geldiğince daha iyisini yapmaya devam edeceğiz.

Akyazı 1 Nolu Aile Sağlığı Merkezinin Muhteşem Ekibiyle her gün yeni projelerle daha iyi olacağını ve örnek bir aile sağlığı merkezi olacağı konusunda söz veriyoruz.”

Haber: Eser AKGÜL / SÖZCÜ