359 Milyon Işık Yılı Uzakta Farklı Bir Galaksi Tanımlayan Astrofizikçi: Burçin Mutlu Pakdil

Dünya’dan 359 milyon ışık yılı kadar uzaklıkta, son derece masumane isimli bir galaksi var: PGC 1000714. Resmi olarak bu şekilde tanınmasa da, popüler bilim medyasında duyurulan adıyla “Burçin’in Galaksisi”! Bu galaksiyi özel kılan 2 durum var: İlki, söz konusu galaksi tipinin astronomlar tarafından sıklıkla gözlenen galaksilerden epey farklı olması. İkincisi ise, söz konusu galaksinin Türkiye’den yurtdışına gitmiş Burçin Mutlu Pakdil ve ekip arkadaşları tarafından keşfedilmiş olması…

Aslında söz konusu galaksi, o tipte keşfedilen ilk galaksi değil.. Hoag Cismi ya da Hoag-Tipi Galaksi olarak bilinen bu ilginç galaksiler, tipik olmayan bir biçimde, halkasal yapılı olmalarıyla dikkat çekmektedirler. İlk olarak 1950 yılında Arthur Hoag tarafından keşfedilmiştir. Bu galaksiler içerisinde ortalamada 8 milyar yıldız bulunmaktadır. Hoag Cisimleri’nin etrafında neredeyse kusursuz sayılabilecek, mavi ve yıldızlardan oluşan bir halka bulunur. Minnesota Duluth Üniversitesi ve North Carolina Doğa Bilimleri Üniversitesi’nden araştırmacılar tarafından yürütülen çalışmada, PGC 1000714 galaksisi de ilk defa tanımlanarak, yeni bir Hoag Cismi olarak kayıtlara eklendi.

İlk defa tanımlanması önemli, çünkü bugüne kadar söz konusu galaksi 2MASX J11231643−0840067 katalog numarası ile anılsa da, akademik literatürde hiç araştırılmamıştı. Bu bakımdan, çalışma yepyeni bir analiz ortaya koyuyor. Dahası, bugüne kadarki Hoag Cismi olarak bilinen galaksiler tek halkalı olarak tespit edilmiştir; bu ise çift halkalı doğasıyla galaksilerin yapısına yönelik çok sıradışı bir bulgu değeri taşıyor. Büyük oranda bir Hoag Cismi olarak görülebilecek olsa da, bu sıradışı özellik dolayısıyla galaksilerdeki yıldız oluşumuna yönelik yeni bir bakış açısı sağlayabilmesi açısından önem arz ediyor. Makalelerinin özet kısmının ilk cümlesi şöyle başlıyor:

“Bu araştırmada bir Hoag Cismi’ni andıran ve daha önce literatürde hiç tanımlanmamış olan tamamen ayrık bir dış halkaya sahip PGC 1000714 galaksisinin fotometrik bir analizini sunmaktayız.”

Bu tip galaksiler öylesine seyrek bulunurlar ki, Minnesota Astrofizik Enstitüsü’nde doktora öğrencisi olan ve söz konusu galaksinin kaşifi ve galaksiyi bilim camiasına ilan eden makalenin baş yazarı Burçin Mutlu Pakdil’in sözleriyle tüm galaksilerin %0.1’inden daha azının bu tip galaksiler olduğı düşünülmektedir. Galaksilerin ezici bir çoğunluğu, hepimizin alışık olduğu spiral galaksilerdir.

Aslen ilk olarak Pakdil’in akademik danışmanları arasında bulunan Patrick Treuthardt tarafından bir başka galaksinin analizi sırasında fark edilen bu nesne, sonradan Pakdil’in iç çekirdek analizi ve görsel veri işleme çalışmaları sayesinde aydınlatıldı ve bu sebeple “Ekip içerisinde Burçin’in üzerinde çalıştığı galaksi” anlamında “Burçin’in Galaksisi” adı verildi. Altını çizmekte fayda var ki söz konusu galaksinin resmi adı “Burçin’in Galaksisi” değildir. Galaksiye henüz yaygın bir isim konmamıştır ve halen sadece PGC 1000714 olarak bilinmektedir.

Araştırmacılar, söz konusu galaksiyi tespit edebilmek için Şili dağlarında bulunan yüksek çaplı bir teleskoptan elde edilen çok-dalgaboylu görselleri birleştirerek tespit etmeyi başarmışlardır. Keşfedilen galaksinin en dış halkalarında mavi renkli ve genç (yaklaşık 130 milyon yaşında) yıldızlar bulunsa da, daha iç kısımlarda kırmızı renkli ve yaşlı (yaklaşık 5.5 milyar yaşında) yıldızlar da gözlenmiştir.

Her ne kadar galaksi şekilleri içsel ve dışsal faktörlerden etkilense de, makale yazarlarının ileri sürdüğüne göre bu galaksinin dış halkası, yakınlarda bulunan gazca zengin bir cüce galaksinin yutulması sonucu oluşmuş olabilir. Pakdil, şöyle söylüyor:

“Galaksinin halkaları, birbirine çarpan gaz bulutlarının oluşturduğu yıldızları barındıran bölgelerdir. İç ve dış halkaların renklerinin farklı olması, bu galaksinin iki ayrı oluşum aşamasından geçtiğini gösteriyor. Zaman boyunca elde edilen bu tekil fotoğrafa bakarak bu galaksinin halkalarının nasıl oluştuğunu kesin olarak bilmemiz mümkün değil.”

Araştırmacılar, buna benzer Hoag Cisimlerinin keşfi sonucu daha fazla görüntü elde edip bunları birleştirerek söz konusu galaksilerin nasıl oluşup evrimleştiklerini keşfetmeyi umuyorlar.

Yorum bırakın