TUS için asistan doktor kadro sayısı 6 binden 8 bine yükseliyor

Medimagazinin yaptığı habere göre Sağlık Bakanı Ahmet Demircan, gelecek yılın bütçesinde bu yıla göre belli bir oranda artışın ve bütçe sınırları içerisinde personel alımının söz konusu olacağını belirterek, “Bütçede alım var, rakamlar bütçe kesinleşip verildiğinde daha net olacak. Personel açığımızı kapatmaya yönelik geçen seneye göre daha fazla alım olacak.” dedi.

Demircan, kahvaltılı basın toplantısında gazetecilerle bir araya geldi ve gündeme ilişkin soruları yanıtladı.

Sağlık Bakanlığının 2018 yılı bütçesi için ne öngörüldüğü ve hemşire ve doktor açığının giderilebilmesi için bir alım söz konusu olup olmayacağının sorulması üzerine Demircan, yeni bütçede 2017’ye göre belli bir oranda artış olacağını söyledi. Demircan, 2018’de bütçe ölçeğinde çok büyük bir genişleme olmayacağının altını çizerek, “Bütçeyi iki taraflı olarak değerlendireceğiz. Birincisi, oluşan genişlemeyi en önemli konuları öne çekerek kullanacağız, aynı zamanda tasarruf da yapacağız. En son tasarruf yapılacak alan sağlıktır ama yine de yapılır. Neden? Çünkü, kaynaklarımızı en iyi şekilde kullanmak zorundayız.” dedi.

Türkiye’nin yakın zamanda yaşadığı birçok soruna ve çevresinde yaşanan olaylara rağmen kalkınma trendini sürdürdüğünü dile getiren Demircan, bu nedenle bütçe kaynaklarının da en verimli şekilde kullanılması gerektiğini vurguladı.

Demircan, ikinci olarak bütçede personel alımının da söz konusu olduğunu ifade ederek, “Evet, bütçede alım var, rakamlar bütçe kesinleşip verildiğinde daha net olacak. Personel açağımızı kapatmaya yönelik geçen seneye göre daha fazla alım olacak.” müjdesini verdi. Alınması öngörülen personel sayısı hakkında bilgi vermeyen Demircan, “Daha üç gün var, çünkü rakamı biraz büyütebiliriz.” diye konuştu.

TUS sınavı için asistan kadrosunu 6 binden 8 bine çıkardık”

Yurt dışında yaşayan Türk hekimlerin Türkiye’ye gelmesine yönelik yürütülen çalışmaların hangi aşamada olduğunun sorulması üzerine Demircan, doktor açığının söz konusu olduğunun altını çizerek şunları kaydetti:

“Benim gördüğüm şekliyle üzerinde detaylı bir çalışma olmasa da 5-6 yıl içinde pratisyen hekim açığının kapanacağı şeklindedir. Hatta evvelki gün akşam ve dün de son çalışmalarını yaptığımız zorunlu hizmet kura öncesi ihtiyaçlarla gelen kadroyu en adil şekilde buluşturuyoruz. Nerede ne kadar hekim ihtiyacı olduğunu, elimizde ne kadar hekim bulunduğunu orantılı bir şekilde kuraya koyarız. Baktık ki pratisyen hekim ihtiyacımızı karşılamaya doğru ilerliyoruz. Aile hekimliğinde ihtiyacımız var, onu da zaten kapıyoruz yavaş yavaş.

İkinci büyük açığımız uzmanlar, yan dallar da gelişiyor. Bu kapsamda, TUS sınavı için asistan kadrosunu 6 binden 8 bine çıkardık. Dünkü kararla 2 bin eklendi. Bu hem üniversitelerimizi rahatlatacak, çünkü asistan ihtiyaçları vardı onların. Hem de ortalama 5 yıl sonra uzman dönüş rakamları daha yüksek olacak. İnşallah bu sayı sorunu, Türkiye’nin önünde pratisyen hekim noktasında 5 yıl içinde giderek kalkacak, uzman hekim noktasında da yan dalları da dahil edersek 10 yıl sonra sorunumuz azalacak.”

Türkiye’nin, sağlık elemanı yetiştirmede yüksek standartlı eğitim veren bir ülke olduğuna işaret eden Demircan, “Yetişen elemanların hepsi Türkiye’de kalmıyor, gidebilir. Dışardan da birileri gelip Türkiye’de sağlık hizmeti verebilmeli. Bunu da açık hale getirmemiz lazım. Çünkü sağlık turizmini ciddi olarak ele alacaksak, sadece sağlık turuzminden istifade etmek isteyen insanların önünü açmakla kalmamalıyız. Burada hizmet vermek isteyenleri de devreye sokmalıyız. Yeni konsepte uygun yasal alt yapıyı da düzenlemek zorundayız.” diye konuştu.

Demircan, eskiden birtakım engellerin söz konusu olduğunu anımsatarak, mecburi hizmet yapılmadan sisteme girilemediğini söyledi. Şimdi bunun değiştirilebileceğini ifade eden Demircan, “Neden mecburi hizmet görecek burada? O bizim kaynaklarımızı kullanmamış ki yurt dışında kendi kaynaklarıyla eğitimini görmüş ve burada çalışmak istiyor. Gelir, burada çalışma şartlarımıza uyuyorsa çalışabilir. Bunun gibi daha geniş çerçeveden meseleye yaklaşmamız lazım.” değerlendirmesinde bulundu.

Yorum bırakın