Cumhurbaşkanın’dan da Türk Tabipleri Birliği’ne Tepki “TERÖRİST SEVİCİLER”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Zeytin Dalı Harekatı ile ilgili ”Bundan rahatsız olanlar, sözde Türk Tabipleri Birliği gibi bir kesim, ‘savaşa hayır’ diye kendine göre bir kampanya yürütmek istiyor. Bu terörist sevicilerin, bugüne kadar biz, ‘barışa evet’ dediklerini de pek duymadık” diye konuştu. Birilerinin ısrarla operasyonun kısa sürmesi telkininde bulunduğunu belirten Erdoğan, ”Biz Afrin’i işgale gitmiyoruz, tam tersine orayı terör örgütlerinden temizleyerek asli sahipleri için yaşanabilir bir yer haline getirmeye çalışıyoruz” ifadelerini kullandı.

Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, partisinin genel merkezinde düzenlenen “121. Genişletilmiş İl Başkanları Toplantısı”nda konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, yaptığı konuşmaya, “Zeytin Dalı Operasyonu’nu yürüten kahraman askerlerimize yüce Allah’tan muvaffakiyetler diliyor, her birinin gözlerinden öpüyorum” diyerek başladı.

“TERÖRİST SEVİCİLERİN, BUGÜNE KADAR ‘BARIŞA EVET’ DEDİKLERİNİ DUYMADIK”

Erdoğan, konuşmasının bu bölümünde bir gerçeği daha söyleyeceğini ifade ederek, şunları kaydetti:

“Bazı kesimler bunu iyi duysunlar ve belki bilmiyorlardır, onu da bilsinler. Bugün operasyonun yedinci günü. Hamd olsun 343 terörist etkisiz hale getirilmiş vaziyette, bunlar tespit edilenler. Bundan rahatsız olanlar, sözde Türk Tabipleri Birliği gibi bir kesim, ‘savaşa hayır’ diye kendine göre bir kampanya yürütmek istiyor. Bu terörist sevicilerin, bugüne kadar biz, ‘barışa evet’ dediklerini de pek duymadık. Zaten bunların barışla filan alakası yok. Bunlar bugüne kadar, benim Güney Doğu’da, Doğu’da bu kadar vatandaşım şehit edildi, bunlardan hiç şu anda içeride olan bu terör uygulayıcılarına yönelik en ufak bir açıklama duyduk mu? Duymadık. Çünkü bunlar, bu işin içindeler, bu senaryonun içindeler.

Kandil’e kadar gidip orada görüşmeler yapıp, ondan sonra yazdıkları kitaplarla kendilerine kaynak temin etmeye çalışanların, bugüne kadar bu teröristlerin karşısında dikildiğini hiç duyduk mu? Duymadık. Fakat şu anda PYD, YPG, DEAŞ, PKK bütün bu terör örgütlerinin, sınırlarımızda yapmış olduğu taciz harekatına veya hareketlerine karşı bizim uluslararası hukuktan doğan haklarımızı hazmedemeyen, bu sözde dernek veya sözde kişiler, kusura bakmasınlar, attığımız adım kararlı bir adımdır, milletin hakkı olan bir adımdır. Mazlumların, mağdurların bu hakkını da sonuna kadar koruyacağız.”

“İNANDIĞIMIZ BU YOLDA MEHMEDİMİZLE, MEHMETLERİMİZLE YÜRÜYORUZ”

“Tayyip Erdoğan ve arkadaşlarına, uluslararası terör örgütleri tehditler sallayabilir ve bunlar da onların yanında yer alabilir” diyen Erdoğan, bunun hiç önemli olmadığını, hak bilinen yolda sonuna kadar yürüneceğini ve bundan taviz verilmeyeceğini vurguladı.

Erdoğan, “Bu beyfendiler bugüne kadar hiçbir zaman yerli ve milli olmadılar. Bugüne kadar bu beyfendiler, bu ülkenin dertleriyle dertlenmediler. Bu beyfendiler, bugüne kadar hiçbir zaman kalkıp da acaba bu ülkede mağdur, mazlum olan insanlar, acaba et dağıtan Yasin’i öldürenler niçin öldürüldü? Yasin Börü ne yaptı da öldürüldü? Bunun hesabını sormadılar. 53 kişi bir günde öldürülüyor, ‘sokağa dökülün’ diyenler olmuş. Niye bunlar öldürüldü? Bunun hesabını sordular mı? Sormadılar. İşte biz bunların hesabını soruyoruz” diye konuştu.

Çok sabrettiklerini, çözüm için çok gayret ettiklerini ama bu kişilerin ise hiç birinden anlamadığını belirten Erdoğan, artık bıçağın kemiğe dayandığını söyledi. Erdoğan, “Onun için de işte ayın 20’sinde adımı attık, şu anda inandığımız bu yolda Mehmedimizle, Mehmetlerimizle yürüyoruz” dedi.

“SÖZDE TABİPLER BİRLİĞİ, SEN NEREDEYDİN? SESİN ÇIKTI MI?”

Erdoğan, sivillere ve çevreye zarar vermemek için her türlü hassasiyeti gösterdiklerine vurgu yaparak, “Hatırlarsanız bölücü terör örgütü, çukur eylemleri sırasında da kadınları, çocukları, sivil halkı kendine kalkan yapmaya çalışmıştı. Sözde Tabipler Birliği, sen neredeydin? Sesin çıktı mı? ‘Ya bu çukurlar niye açılıyor’ diye en ufak bir şey söylediniz mi? Evler arasında tüneller açılırken neredeydiniz? ‘Bu tüneller niye açılıyor’ diye bir şey sordunuz mu? Güvenlik güçlerimizin, bu operasyonlarda verdikleri şehitlerin önemli bir bölümü işte sivil halka zarar vermemek için sergiledikleri titizlikten, yaptıkları fedakarlıktan kaynaklanmıştır. Bundan dolayı da asla bir pişmanlığımız yoktur” ifadelerini kullandı.

Birilerinin ısrarla “Bu operasyon kısa sürsün, sınırlı olsun” diye güya telkinde bulunduklarını belirten Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Ben de o birilerine telefon görüşmelerinde özellikle söyledim. Eğer biz devlet olarak sahip olduğumuz askeri gücü hoyratça kullanmaya kalksak, tanklarımızla, toplarımızla, uçaklarımızla, helikopterlerimizle önümüze gelen her şeyi dümdüz edip geçsek, bu operasyon birkaç günlük iştir. Ama biz en az kendi askerlerimizin emniyeti kadar, karşımızdaki güçlerin kalkan olarak kullanmaktan çekinmediği masum sivillerin can ve mal güvenliğini de hesaba katıyoruz. Çünkü biz Afrin’i işgale gitmiyoruz, tam tersine orayı terör örgütlerinden temizleyerek asli sahipleri için yaşanabilir bir yer haline getirmeye çalışıyoruz.

Nasıl El Rai, Cerablus, El Bab, bu bölgedeki 2 bin kilometrekarelik alanı, 100 bin insanın tekrar topraklarına, evlerine dönerek yerleşmelerine imkan sağladıysak, işte Afrin’de de aynısını yapacağız. Ve bizim ülkemizde 3,5 milyon şu anda mülteci var. Biz bu mülteci kardeşlerimizin kendi topraklarına dönmesini sağlayacağız. Afrin’deki, İdlib’deki bu mücadele bunun içindir. Bunu bilmeyen Batı, bunu da öğrensin. 3,5 milyon mülteci, Suriye’den bize geldi, acaba size ne kadar mülteci geldi? Acaba ülkenizde ne kadar mülteci var?”

Erdoğan, Suriye’de topraklarından, evlerinden ayrılmış insanlara tekrar topraklarına dönebilmenin şu anda yollarını açtıklarını söyledi.

Suriye’nin toprak bütünlüğü ile Suriye halkının huzur, güven ve refah içinde bir geleceğe kavuşması konusundaki samimiyeti bugüne kadar attıkları her adımda ispat ettilerini belirten Erdoğan, buna karşılık bölücü terör örgütünün, gittiği her yerde kan dökerek, insanların mallarını yağmalayarak, hatta ırzlarına tasallut ederek, ailelerden çocuklarını zorla kopartıp ölüme göndererek gerçek yüzünü ortaya koyduğunu ifade etti.

Erdoğan, her şeyin böylesine açık şekilde gözler önünde bulunduğu bir ortamda hala Türkiye’yi örtülü veya aleni tenkitlerle hatta tehditlerle yolundan döndürmeye çalışanların, saflarını terör örgütünün yanı olarak belirlediğini vurgulayarak, şöyle devam etti:

“Daha 7 gün oldu. Afganistan ne kadar sürdü Yaklaşık 20 yıl. Irak ne kadar sürdü Yaklaşık 18 yıl, hala oradasınız. Libya, Mali, Ruanda, buralar ne kadar sürdü Bize bu aklı verenler biraz da kendileri kullansalar ne olur Suriye’de diğer güçlerin yürüttüğü operasyonlar için ‘Bir an önce tamamlansın.’ çağrısı, hakikaten ‘Ya bu insanlar ne kadar gülünç.’ der hale getiriyor bizi. Peki iş Türkiye’ye gelince acaba bu acelecilik nereden çıkıyor Eğer hepimizin ortak meselesi terörle mücadele ise bu konuda Türkiye’nin engellenmeye çalışılması değil, desteklenmesi gerekmez mi AB, siz PKK’yı terör örgütü ilan etmediniz mi Şu anda o kadar akıl tutulması var ki bunlarda, bir taraftan PYD’yi, YPG’yi terör örgütü olarak kabul etmeye başladılar, sağdan soldan. Kendilerine bütün belgeleri, bilgileri her şeyi veriyoruz fakat bir taraftan da silahlar gene onlara akıtılıyor. E bu ne menem iştir Bir taraftan ‘PKK terör örgütüdür.’ diyeceksin, kendi vatandaşlarınız kollarda kokartlar, hatta en büyük üzüntümüz, Amerika’nın bayraklarıyla bu terör örgütleri, bu bölgede şu anda cirit atıyorlar. Bunu neyle izah edeceğiz Sayın Başkan bize diyor ki ‘Bizi bu kadar eleştirmeyin.’ Tamam ama biz stratejik ortak olduğumuza göre bir stratejik ortak, stratejik ortağına böyle bir şeyi nasıl yapar ”

Yorum bırakın