Dr. Hande Ulun’un Seyir Defteri – YER GÖK ATLAS: FAS

Doktorlarsitesi olarak Hekimlerin sosyokültürel yazılarına da memnuniyetle yer vermekteyiz. Aile Hekimi olarak çalışan meslektaşımız Dr. Hande Ulun ‘un Zonguldak Aile Hekimleri Derneği Gazetesi’nde yayınlanan bu yazısını kendisinin izni ile sitemizde paylaşıyor keyifle okumanızı diliyoruz.

YER GÖK ATLAS : FAS….
Kuzey Afrika da bulunan Fas’ın, Atlantik (Atlas ) Okyanusu’ndan, Cebelitarık Boğazını çevreleyip Akdeniz’de son bulan uzun bir sahil şeridi vardır. Güneyinde Batı Sahara bölgesi , çöl bulunmaktadır. Atlas dağları Fas’ın üçte ikisini kaplar ve yüksek doruklara erişir. 4.000 metreyi geçen dorukları bulunur. Resmî dilleri Arapça olmasına rağmen devlet dairelerinde Fransızca kullanılmaktadır. Ayrıca ülkede yoğun olan Berberilerin de kullandığı farklı diller bulunmaktadır. Mağribi mimarisi yaygın olarak kullanılmış, kendine has çizgi ve renkleriyle ülkeye otantik bir hava katmaktadır.

12575750_10153849809061182_169638416_n-2

Fas gezisini aile hekimi arkadaşım Dr.Ebru Hazer ile gerçekleştirmiştik.Aslında kültürleri bize bazen çok yakın ,bazen de çok şaşırtıcı gelmişti.Fas’ın özellikle 3 şehrinden çok hoşlandık.Marakeş,Kazablanka ve Essaouira….
Marakeş, ‘’ Kırmızı Şehir ‘’olarak da bilinir. Binaların inşaasında kullanılan toprak nedeni ile şehir bu adı almış. Uçaktan inip otelimize giriş yaptığımızda bizi yerel kıyafetler giymiş müzisyenler ve otel görevlileri karşıladı. Görevlilerin ellerinde demlikler ve tepsilerde nane dolu küçük bardaklar vardı.Ülkede nane çayının çok meşhur olduğunu,bize ikram için hazırladıklarını anlattılar. Çayımı şekersiz içen biri olarak, son derece şekerli, hatta şerbet kıvamında olan nane çayı daha sonra gezimiz boyunca çoğu yerde ikram edildi. Yemeklerine gelince, damak tadımıza uygun olmayan tat ile karşılaşmadık. Mutfakları, kendilerine has kuskus, deniz mahsülleri , baharatlı et yemekleri ağırlıktaydı. Marakeş de kaldığımız süre boyunca ulaşımda çok az taksi kullandık, tercihimiz daha çok faytondan yana oldu.

Fas
Marakeş de ilk durağımız 1931 de kurulan Majorelle bahçesiydi.20. yy’ın en gizemli bahçesi olduğu söylenen,5 kıtadan getirilen yaklaşık 3000 çeşit bitkiden oluşan bu bahçe masrafı çok arttığı için ünlü Fransız modacı Yves Saint Laurent’e satılmış.
Daha sonra, şehrin en ünlü meydanı olan hatta şehrin kalbi diyebileceğimiz Djemaa’el Fna’yı keşfetmeye başladık. Meydanın adı, 19’uncu yüzyıla kadar idam cezası hükümlerinin uygulandığı yer olmasından geliyor. Bu meydan gecesi ayrı gündüzü ayrı sürprizlerle dolu . Gündüz daha çok yılan, maymun gibi hayvanlarla gösteriler, kına çizimleri yapan yerli kadınlar,değişik yiyecek ve tropikal meyve suları satan stantlarla tam bir panayır yeri gibi… Şans getirsin diye bir Berberinin boynuma yılanı dolaması Ebru ve benim için unutulmaz bir anı olmuştu. Gece olunca yerli halkın halkalar halinde toplanıp orta oyunları izlemesi, yerel sanatçıların dans ve müzik gösterileri,yiyecek stantları ile tam bir şölen yeri gibiydi meydan.Yöresel fenerlerin gecenin karanlığında tüm meydanı kaplaması ile meydanı sanki karanlıkta ateşböcekleri arasında dolaşır gibi gezdik …

dr hande ulun

Şehrin önemli binalarından biri kuşkusuz Jemaa El Fna’daki Kutubiyye Camiiydi. 12. yüzyılda inşa edilen bina, her yüzü oymalar ve pencerelerle süslenmiş dikdörtgen formda, 72 metre yüksekliğindeki minaresiyle her yerden görülüyordu. Dikkatimizi çeken bir başka bina ise taş süslemeleri, görkemli yer karolarıyla dikkat çeken Bahai Sarayıydı. 19. yüzyılda yaptırılmış oldukça görkemli saray şehirde turistlerin şehirde dikkatini çeken en önemli yapılardan biriydi.
Marakeş de geçirdiğimiz günlerden birinde Atlas dağlarına yaptığımız safari ile Fas’ı başka bir boyuttan da görmüş olduk. Derin vadilerde konuşlanmış Berberi köyleri sakinleri bu dağların gerçek sahipleri.4×4 jeepler ile dağların yükseklerinde bulunan köylerde Berberi halkının kültürlerini görme fırsatımız oldu. Son derece dik yamaçlar, keskin virajlar, derin vadilerden geçerek safari turumuzu tamamladık.
Sadece Fas’ın güney batısında yetişen yaklaşık 8-10 metre boyundaki argan ağaçlarını ve yağlarının çıkarılması için işlenildiği , köylülerin oluşturduğu kooperatifi ziyaret etmek için şehirden yaklaşık 2 saat uzaklaştık.Rehberimiz bize argan yağının,son derece değerli bir yağ olduğunu, eczacılık ve kozmetik alanlarında kullanıldığını anlattı. Ağacın iri zeytine benzeyen meyvelerini yiyen keçiler, meyvelerin çekirdeklerini dışkıyla dışarıya attıktan sonra bu çekirdekleri toplayan köylülerin çekirdeğin içini kavurup, öğütüp ortaya çıkardıkları bu değerli yağ oldukça pahalıydı. Daha sonra yol kenarında durup , keçilerin ağaç üstündeki fotoğraflarını çektik.Çekim anı hem çok ilginç hem de çok eğlenceliydi.

Fas köylüleri

Marakeş ,bizler için sanki zamanın durmuş olduğu, saatlerin yavaşladığı mistik bir şehirdi.
Marakeş’le vedalaşıp Essaouira’ya doğru yola çıktık. Marakeş’e 3 saat uzaklıkta olan bu Berberi kıyı şehri ,Fas’ın Atlas Okyanusu kıyısındaki kentlerinden birisi. Eski Romalılar zamanında bir liman kenti olarak kullanılırken şu an şirin bir balıkçı kasabası görüntüsündeydi. Fasın geleneksel hediyelik eşyalarının satıldığı dükkanların oluşturduğu sokaklar turistlerle doluydu. Balık lokantalarında , okyanus da avlanan farklı balık çeşitleri turistlere sunuluyordu.

dr hande ulun fas gezisi

Essaouira’dan sonra durağımız, Kazablanka ..3 milyonluk nüfusuyla, Libya’dan Moritanya’ya kadar uzanan Magrep ülkeleri içinde en büyük şehir konumunda. Şehir aynı zamanda Fas’ın ve bölgenin en önemli ticaret merkezi… Şehrin en dikkat çeken yapısı olan Hassan II Camii , önündeki devasa meydan ile beraber 105 bin kişinin aynı anda namaz kılabileceği şekilde tasarlanmış.Caminin minaresi 210 metrelik yüksekliğiyle yeryüzündeki en yüksek minare ünvanına sahip. Atlas Okyanusu’nun üzerinde inşa edilen bu mermer yapının ziyaretçiler üzerinde gerçekten de büyüleyici bir etkisi var. Kazablanka da geçirdiğimiz son gün, labirente benzeyen Medina ‘da( Eski Pazar bölgesi) kaybolmamız ve uçak saatininde yaklaşmış olması bize küçük bir heyecan yaşattı. Binbir gece masallarındaymışız gibi geçirdiğimiz büyülü Fas gezimizi cebimizde birçok anı ile noktaladık.

Dr. Hande ULUN – Aile Hekimi/Zonguldak

dr süreyya hande ulun aile hekimi

Yorum bırakın