Bilimde Bugün: Korku hissini azaltmanın yolu bulundu!

Korku bütün canlılarda olan temel ve ilkel bir duygudur. Fobiye sahip insanlara ve travma sonrası strez bozukluğu yaşayanlara sorarsanız, hayatımızda çok büyük etkileri vardır. Korkuyla başa çıkabilmek için uzun süreli terapilere gidiyor, ilaçlar kullanıyoruz.

Şimdi, yeni bir çalışma, bazı korkuların ortadan kaldırılmasına yardımcı olabilir. Çinli bilim insanları, korku tepki sürelerini azaltmak için geleneksel korku yokoluş eğitimini ve embriyonik internöronların beynin naklini birleştirdi.

Araştırmacılar, ilk önce fareleri sese ve şoka maruz bırakarak korkuya koşullandırdı. Bu koşullandırma ile fare sesi duyduğunda korku yaratır, bunu da donma davranışıyla sergiler. Ardından araştırmacılar korkuyu yok etme eğitimi yürüterek, şok vermeden sesi çaldılar. Donma tepki süreleri azaltıldı.

Ardından, araştırmacılar, olgunlaşmamış ara-nöronları, korku ve duygudan sorumlu amigdalanın yapısına yerleştirdiler. Ara-nöronların korkuyu yok etme eğitimine yardımcı olabileceğini buldular. Fakat  bu işlemleyeni korku hatıralarının oluşmasını önlenmiyor, eğitim süresini azaltmaya yardımcı oluyordu. Embriyonik ara-nöronlar olgun amigdalada plastisite uyandırarak daha genç bir duruma “sıfırlanmasına” olanak tanır.

Bilinmeyen

Bu yeni çalışma, korkunun nasıl çalıştığını anlamada heyecan verici olanakları sunuyor. Ancak yine de bu yöntemi incelemek için önümüzde daha uzun bir yol var. Çalışmanın kıdemli yazarı Yong-Chun Yu, yaptığı açıklamada, “Olgunlaşmamış bu nöronların farelerde korkunun yok olma davranışını nasıl modüle ettiğinin mekanizmasını hala bilmiyoruz” diyor.

Bu da benzer tedavilerin insanlarda kullanılmasının daha çok zaman alacağı anlamına geliyor. Bu araştırmanın insanlarda kullanımının güvenlli ve etkili olacağı ispatlanırsa, TSSB gibi kaygı ve korku ile ilişkili bozuklukların terapisinde ve tedavisinde yardımcı olabilir.doktorlarsitesinet. Bu durumlar ile ilgili mevcut tedaviler ve yöntemler var, ancak onların da eksiklikleri var.

“TSSB’nin farmakolojik ve davranışsal tedavileri semptomları azaltabilir, ancak birçok kişi nüksetme eğilimindedir. Bu refrakter vakaları tedavi etmek için yeni stratejilere acil bir ihtiyaç var “diyor Yu.

Yorum bırakın