TNTD: Nükleer Tıp riskli birim olmalı, Asistan hekim kadrosu artırılmalıdır

Türkiye Nükleer Tıp Derneği (TNTD) tarafından düzenlenen 29’uncu Ulusal Nükleer Tıp Kongresi’ne ilişkin basın toplantısı düzenlendi. Toplantıda konuşan TNTD Başkanı Prof. Dr. Zehra Özcan, nükleer tıbbın özellikle kanser teşhis ve tedavi sürecinde önemli rol oynadığını söyledi.

‘UZMAN SAYISININ ARTTIRILMASINI İSTİYORUZ’
Nükleer tıbbın son yıllarda gelişen bir bilim dalı olduğuna vurgu yapan Prof.Dr. Zehra Özcan, “Türkiye’de nükleer tıp, hem cihaz hem insan gücü hem de bilimsel araştırma ve üretkenlik anlamında pek çok Avrupa ülkesini ve ABD’yi yakalamış durumdadır. Sağlık Bakanlığı verilerine göre, yaklaşık 540 nükleer tıp uzmanı olduğu bilinmektedir.

Cihaz altyapısı olarak, konvansiyonel nükleer tıp tetkiklerini yapan ve gama kamera veya SPECT olarak adlandırılan yaklaşık 390 cihaz mevcuttur. Bunların 20’den fazlası SPECT-BT isimli cihazlardan oluşmaktadır. PET-BT denilen, gelişmiş, ağırlıklı olarak onkoloji hizmeti veren cihazların sayısı ise 130’un üzerindedir. Bu PET-BT cihazlarının tamamı Türkiye’de nükleer tıp kliniklerinde ve nükleer tıp uzman hekimlerinin ruhsatı altında kuruludur.

Nükleer tıp uzman sayısının arttırılmasını istiyoruz, bir sıkıntımız da sağlık çalışanı personel bulmakta zorluk çekiyoruz, radyasyon ve radyoaktivite ile iç içe çalışan bir birim olan Nükleer Tıp riskli birim kapsamına alınmalıdır” dedi.


10-14 Mayıs 2017 tarihleri arasında yaklaşık 400 katılımcının takip ettiği kongrede, 49 oturum başkanı ve 50 konuşmacı görev aldı. 17 konferans, 2 panel, 3 kurs, 7 bildiri oturumu ve 3 uydu sempozyumunun yapıldığı kongrede bu yıl “Geleceğin Tıbbında Nükleer Tıp” teması ile kurgulandı. Kongrede, nükleer tıp uzmanlık alanını bekleyen son gelişmeler ile yenilikler ele alındı.

Yorum bırakın