İstanbul Tıp Fakültesini Tercih Edeceklere: Öğrenci Gözüyle

Bu yazı İstanbul Tıp Fakültesini tercih etmeyi düşünenler için fakülte 5. Dönem öğrencisi Stj. Dr. Emirhan KANDEMİR tarafından hazırlanmıştır.

Bu yazıyı okuduğuna göre büyük ihtimalle tıp fakültesinde okumaya hak kazandın ama aralarından hangisini tercih edeceğin konusunda kararsızsın. Okumayı bitirdiğinde aklındaki soru işaretlerini gidermek umuduyla…

Tıp fakültesi yazma kararını verdiğine göre zorlu ilk aşamayı geçtin demektir. Çünkü tıp okumak her yiğidin harcı olmamakla birlikte bu tercihle sadece bir okul bölümü değil bir yaşam stili seçiyorsun demektir.

Her yerde anlatılır tıp fakültesi zordur diye öncelikle anlatılanların hiçbiri abartı değil. Tercih etmeden önce hangi hekimle konuşsam ‘Yol yakınken dön’ tepkileriyle ben de karşılaştım, bu konuda yalnız değilsin. Ama nedense kime sorsanız tekrar tercih şansı olsa yine tıp okumak ister.

Çok fazla teknik bilgiye boğmadan öğrenci gözüyle nasıl bir 6 yıl geçireceğini anlatacağım. Teknik bilgilere elinin altındaki internetle her yerden ulaşabilirsin. Hadi şimdi İstanbul Tıp Fakültesini seçtiğinde diğer fakültelerden farklı olarak 6 senen nasıl geçicek kısaca bir bakalım.

1. sınıfta Tıbba Merhaba dilimi ile karşılanacak, temel ilk yardım ve tıp bilgilerini alarak tıp bilimiyle yakından tanışacaksın, yine bu dilimde 1 hafta süren sağlık gezilerine katılacaksın. Hayatın Evreleri diliminde güncel vaka örnekleri hakkında sunum ödevi hazırlayacak konuyla ilgili öğretim üyesiyle birebir çalışma yapacaksın. Daha birinci sınıfta diğer tıp fakültelerindeki arkadaşların hastayla karşılaşmamışken sen birebir hasta muayene fırsatı bulacaksın.

2. sınıf programlarında yer alan ‘Canlı Anatomi’ dersleri ile öğretim üyelerinin canlı anlatımıyla ameliyathanedeki ameliyatı canlı videodan izleyip cerrahiyle tanışacaksın.

1. ve 2. sınıfın sonunda 10 günlük yaz stajını kendi seçtiğin sağlık kurumunda yapıp tıp bilimine ve uygulanmasına yakından şahit olacaksın.

2. ve 3. sınıfta yer alan Simüle Hasta Uygulamalarıyla fizik muayene yöntemlerini ve hastayla iletişim becerilerini erken dönemde geliştirme fırsatı elde edeceksin.

4 ve 5. yıllar artık hekim olduğunu hissetmeye başladığın yıllar. Bayram ziyaretlerinde akrabalarının sorularının çoğuna yetişebilirsin. Bu yıllarda Probleme Dayalı Öğrenme uygulaması ile vaka üzerinden eğitim göreceksin.

4. sınıftaki Uygulamalı Girişimcilik dersi kapsamında, yapmak istediğin bilimsel çalışmaların kampüsünde yer alan İ.Ü Tıbbi ve Endüstriyel Tasarım Laboratuarında (TETLab) patentini alma hakkı kazanabilirsin. Tıp fakültesinden her şey çıkar, arada bir doktor çıkar lafını duymuşsundur.

5. sınıftaki Semptomdan Teşhise dilimiyle dış rotasyonlara gidecek, acil vakalarla sık sık karşılaşma fırsatı bulacaksın.

6. Sınıfta özel olarak hazırlanan, eşsiz ‘Fakülteye Elveda, Hekimliğe Merhaba’ programıyla mezun olunca nereye gidersen git her şeye hakim olabileceğin şekilde tüm donanımları almış bir hekim olarak mezun oluyorsun.

Mezun olduğunda ise mecburi hizmette veya asistanlığında aranan hekim olacaksın. Çapa mezunu yaftasını yemişsin bir kere. Herkes sana danışacak, bilgi alacak.

Altı senen yalnızca bunlarla da sınırlı değil, İstanbul Tıp Fakültesi İstanbul Üniversitesi bünyesinde bulunan fakülteler içinde 36 kulüple en çok öğrenci kulübü barındıran fakültedir. İster bilimsel kulüplere girip akademik kariyerin için kendini geliştir, istersen sosyal kulüplerde görev al.

Her alana hitap eden öğrenci kulüpleriyle kendi kafana uygun kulüp bulman garanti. Birkaç örnek vereyim: Enstrüman çalmak istersen müzik kulübünün konserlere, dansa merakın varsa dans kulübüyle gösterilere katılabilirsin. Gezi kulübüyle Türkiye’nin her yerini gezebilir, dalış kulübüyle mavinin en derinliklerinde bambaşka bir hayata başlayabilirsin. Tiyatro kulübünde oyun hazırlayabilir, edebiyat kulübünde yazılarını paylaşabilirsin. Basketbol, futbol ve voleybol takımlarında turnuvalarda kupalar kaldırabilirsin. Bütün kulüpler çokça aktif, kimse 6 yılını sadece ders çalışarak geçirmek istemez.

Hekim olduğunda insanlar senin ağzından çıkan kelimeleri saygıyla dinleyecekler. Kendini her konuda geliştirip her konu hakkında söyleyecek bir şeylerin olmalı. Bütün bunları nereden alabileceğini söylememe gerek kalmadı herhalde.

İstanbul Tıp Fakültesinde geçireceğin yılların kısa bir özetini okudun az önce. Herşey bunlarla sınırlı değil tabi ki. Ve son olarak geldiğinde sık sık duyacağın ve bir zaman sonra senin de söyleyeceğin Aziz Sancar hocamızın sözüyle bitirmek istiyorum:

‘İTF’li olmak ayrıcalıktır.’

Emirhan KANDEMİR
İstanbul Tıp Fakültesi DSN Temsilcisi

İstanbul Tıp Fakültesini Tercih Edeceklere: Öğrenci Gözüyle” üzerine 2 yorum

  1. Merhabalar arkadaşlar. Ben bu sene çapada 2 ye geçtim. her ne kadar anlatabileceklerim az olsa da internette bu tür yazılar oldukça az bulunduğu için size yardımcı olmaya çalışacağım.
    Ygs de iyi yapıp lysde düşürdüğümü ve bu yüzden ctf yazmayı hayal ederken itfyi kazandığımı söyliyim. İlk başta hayallerim yıkıldığı için oldukça üzülsem de okula başladıktan sonra dedim ki Rabbim iyi ki de düşürüp burayı kazanmışım.
    Okula çok kısa sürede çok büyük bir bağlılık duyuyorsunuz. Resmen kocaman bi ailenin parçası gibi hissediyorsunuz. Çok tatlı ve samimi hocaları var. Uygulama(lab) derslerinden çıktığımda çokça kez cidden öğrenmemi istiyorlar ve bu konuda çabalıyolar diye düşündüm. Hocalar derslerde sizi sürekli acillere gitmeniz(gözlem amaçlı), araştırmalara katılmanız, kendinizi geliştirmeniz konusunda teşvik ediyor. Öyle ki abi ne acili 1. sınıftan daha ne anlicam sanki kafasında olan beni bile ciddi ciddi düşündürdü.
    Özellikle Hakan Ertin ve Güler Bahadır’dan ders dinlemek ayrı bi keyifli. Özellikle Güler hoca her türlü sıkıntınızı dinleyip yardımcı olucak kadar pamuk kalpli <333
    Okula başladığınızda löpçük gibi tıbba girmiyosunuz. 1 aylık tıbba merhaba denilen bir dilim var. İlk yardım- genel bilgiler- biraz ordan biraz burdan temalı bi dilim. Uygulamalarında da kalp masajı suni teneffüs yaralı taşıma pratikleri yapıyosunuz. Bu ilk ay hem kolaydır hem de okula adapte olma konusunda mükemmel bi zamandır. (Benim için öyleydi)
    Derslere gelirsek bundan bi 4-5 yıl önce sistem değişikliği yüzünden sıkıntılar yaşanmış. Ama sistemin şu an oturmuş durumda olduğu kanaatindeyim. "Peki zor mu?"sorusuna gelirsek 1.SINIF (sadece1)(only first year) o kadar da zor değil. Hatta ilk dönem ortalama bi çalışmayla rahatça geçersiniz. 3 hafta önceden çalışmaya başlamak hakkında ise şunu söyliyim: doğru. Ama şunu göz önünde bulundurmak gerek ki komite sistemi gereği 5-6 dersten aynı anda sınava giriyosunuz. Not çıkarması temize çekmesi çalışması tekrarı çıkmışı vs derken ders başı yaklaşık 3 günden 18-20 gün arası alıyor. Ha 2 haftada da halledersiniz tek haftaya da sıkıştırırsınız orası sizin bileceğiniz iş fakat daha az stres yaşamak adına 3 hafta benim için ideal süreydi.
    Kulüplerden bahsedecek olursam bir tıp fakültesine göre oldukça aktif 😉 Sürekli bir yerlerde bi kulübün etkinlik posteriyle karşılaşıyorsunuz. Örnek vermek gerekirse
    Dans kulübü
    İtf geek
    Öbak (öğrenci bilimsel araştırma kulübü gibi bişilerdi tam bilmiyorum affola)
    Leyla'dan Sonra(mutlaka netten araştırın)
    Briç
    Kaçak(kadın haklarıyla ilgili)
    Atatürkçü düşünce
    Tiyatro(oldukça aktif)
    Müzik
    Çapasas( çapa su altı sporları)
    itf kayak
    …….. bissürü var daha ve bunlar diğerlerine nazaran daha aktif oldukları için aklımda kalanlar 😀 (cidden çok var)
    Zaten ilk sene kendinizii en az 1 kulübün içinde buluyorsunuz, kulübü olmayanları dövüyolar :Pp

    Eğitime geri dönersek 1leri gözlem amaçlı 1 gün polikliniğe 1 hafta da servise (ateş nabız tansiyon gibi basic işleri yapmak amaçlı)gönderiyolar. (1. sınıfta anca bu kadar oluyor yiğidim tansiyon ölçmeyi küçümseme bi yerden öğrenmeye başlicaksın sonuçta) Yani arada minnacık da olsa bi hastane havası soluyosunuz
    Yazınsa 2 haftalık zorunlu stajınız var(genel olarak izin aldığınız sürece istediğiniz yerde yapabiliyosunuz farklı il veya kurumda)

    Ulaşım deseniz zaten daha ne kadar merkezi olsun

    Taşınma konusunda ise hasdal olayı var. Ama kaaaaaç senelerdir var taşınma olayı hiç bişi olduğu yok.. Hocalar da öğrenciler de diyo siz mezun olana kadar taşınmaz diye. Hoş sonra da taşınır mı ???? Sonuçta bu ülkede çoğu şey sözde, gündemi arada alevlendiriyolar. O zAmana kadar kim öle kim kala? İnşaatı bile yok ortada sanırsam yanlışsam düzeltin elbet
    Biraz anlatmaya çalıştım inşalllah yardımcı olabilmişimdir. Cerrahpaşa mı yazam çapa mı diye düşünüyosanız çok da fark etmez. Çapa mezunu hoca ctfde ctf mezunu hoca çapada. Bazıları diğer hastanede ihtisas yapıp geri gelmiş falan.Çok da önemi yok. İkisinin de + sı – si birbirini dengeler.Eminim ikisinde de mutlu olursunuz. Bu kadar kutuplaştığına bakmayın ikisi de aynı üninin çocukları idi(malesef ctfyi ayırana kadar)
    Aklınızda bulunsun ki tıp denince akla gelen ilk 3 efsane çapa cerrahpaşa hacettepe
    3 ününde güzel – kötü tarafları var
    dediğim gibi çok da fark etmez sadece hacettepe çok daha fazla kasıyor diye çok duydum
    Bunlar benim düşüncelerimdi. olayın sadece itf yüzünü 1 seneliğine gördüğüm için buradan değerlendirdim. İmkanınız varsa tanıtım günlerine gidin bi de oradakilerle konuşun
    Çok değil ama elimden geldiğince yardım etmeye çalıştım
    PS İTF'li olmak ayrıcalıktır!

    Beğen

    1. bende lise 2`ye geçtim çapa tıpı çok istiyorum bu anlattıklarınızla hevesim daha çok arttı teşekkürler

      Beğen

Yorum bırakın