Türkiye’de COVID-19 Pandemi Seyri Simüle Edildi, Tedbirlere Uyulmazsa Ortaya Çıkacak Sonuçlar Açıklandı!

İstanbul Üniversitesi ve Londra Üniversitesi’nde halk sağlığı ve epidemiyoloji üzerine çalışmalar yapan Türk Hekimler; Abdullah Uçar,  Şeyma Arslan ve Muhammed Yusuf Özdemir, geliştirdikleri matematik modelle Türkiye ve Dünya’daki koronavirüs (Covid-19) salgın verilerini inceledi ve muhtemel tabloları ortaya koydu.

Yaptıkları modellemeyle geliştirdikleri Türkiye Salgın Simülatörü (TÜRKSAS) toplumdaki riskli, enfekte, hasta ya da iyileşen kişi sayıları; kuluçka, bulaş ya da iyileşme süreleri gibi verilerden hareketle tahminler yapabilmeye imkân sağlıyor. Diğer çalışmalardan farklı olarak sosyal müdahalelerin (okulların kapatılması, yaşlı nüfus sokağa çıkma yasağı vb.) etkilerini de hesaplayabilen simülatör, karar vericiler için önemli tahminler ortaya koyuyor.

TÜRKSAS simülasyonunun yapısını içeren bilimsel çalışma uluslararası veri tabanı MedRxiv’de yayınlandı. Çalışmaya göre yeterli önlem almazsak tablo beklediğimizden çok daha acı olabilir.

HİÇBİR ÖNLEM ALINMASAYDI!

Çalışmanın sonuçlarına göre eğer ülke olarak hiçbir önlem almamış olsaydık salgın bittiğinde toplam 72 milyon vaka (semptomatik veya asemptomatik) ve 445 bin ölüm ile karşı karşıya olabilirdik. Bir günde 168 bin yoğun bakım ya da 618 bin hastane yatağına ihtiyaç duyacağımızın öngörüldüğü bu durumda, İtalya’da yaşananlara benzer sonuçlarla karşılaşmamız işten bile değildi.

ALINAN ÖNLEMLER İŞE YARADI AMA…

Şimdiye kadar ülkemizde alınan pek çok önlem hesaba dahil edildiğinde sonuçlar daha umut verici ancak yine de beklenen rakamlar ürkütücü. Çalışma, sosyal müdahalelere yaklaşık %85 uyum sağlama ile %100 uyum sağlama arasında 95000 ölüm farkı oluşabileceğini ifade ediyor.  Bu durum açıkça şu anlama geliyor: Önlemlere uymayan her bir kişi bu ülkenin başka bir yerinde birilerinin hayatına mal olacak. Önlemlere uyan bir kişi ise aynı şekilde birilerinin hayatını kurtarıyor.

GÜZEL HABERLER DE VAR

Yapılan simülasyon, Türkiye’nin erkenden aldığı önlemler sayesinde beklenen azami günlük yoğun bakım yatağı ve servis yatağı sayısı ülke kapasitemizin altında gerçekleşiyor. Yani alınan önlemler devam ettiği takdirde sağlık sistemi kapasitemiz, tüm hastalara hizmet sunmaya yetiyor.

PEKİ YA HERKES İÇİN SOKAĞA ÇIKMA YASAĞI UYGULANIRSA?

Eğer tüm toplum için 7 gün 24 saatlik bir sokağa çıkma yasağı uygulanırsa, salgının sonuçları ve sağlık sistemi üzerinde yükü oldukça hafifliyor. Böyle bir durumda sadece 594 bin vaka ve 14 bin ölüm bekleniyor. Yoğun bakım ve hastane yatağı ihtiyaçları ise oldukça düşük.

AMAÇ VAKİT KAZANMAK

Çalışmada tüm bu müdahale seçeneklerinin amacının hastalığa karşı etkili bir aşı bulunana kadar zaman kazanmak ve sağlık sistemine olan yükü minimize etmek olduğuna da dikkat çekiliyor. Bu süreçte alınan önlemler gevşer ya da uyumsuzluk artarsa rakamlar tekrar ciddi anlamda yükselebilir ve yük artabilir.

FARKLI ALANLARDA ANALİZLERE DE İHTİYAÇ VAR

Yazarlar her ne kadar matematik modellemenin önemine dikkat çekse de meselenin etik, hukuki, ekonomik, sosyal ve psikolojik boyutlarının da ayrıca analiz edilmesi ve karar vericilerin tüm bu veriler ışığında, kanıta dayalı hareket etmesi gerektiğini belirtiyor.

SORUMLULUK HEPİMİZİN

Doktorlarımızın iletmek istediği bir de mesajı var:

“Biz rakamlar üzerinden konuşuyoruz, ancak burada bahsedilen her bir vaka ya da ölüm aslında birimizin annesi, babası, eşi, kardeşi, çocuğu, akrabası ya da arkadaşı. Ufacık bir tedbirsizliğimizin sevdiğimiz insanların hayatlarına mal olacağını unutmamalı ve alınan tedbirlere uyarak üzerimize düşen sorumluluğu yerine getirmeliyiz.”

Çalışmanın İngilizce tam metnine şuradan ulaşabilirsiniz:

Makale: https://www.medrxiv.org/content/10.1101/2020.04.13.20063305v1

Yorum bırakın