Apo’yu Lider Gösteren Tabip Odası Başkanı’na Tepkiler Büyüyor!

İstanbul Tabip Odası Başkanı Prof. Dr. Selçuk Erez, yaptığı açıklamda Kürtlerin Lideri Apo’dur demiş ve hükümeti Öcalan ile masaya oturmaya davet etmişti. Bu açıklama üzerine Selçuk Erez’e tepkiler dinmiyor!

İstanbul Tabip Odası Başkanı Selçuk Erez’in PKK’nın Dicle Haber Ajansı’na yaptığı konuşmaya tepkiler devam ediyor. Ulusal Hekim Birliği, Antalya Hekim Birliği ve Balıkesir Hekim Birliği yaptığı açıklamalarda Selçuk Erez’i kınadı ve istifaya davet etti.

Ulusal Hekim Birliği (UHB) yaptığı açıklamada, İstanbul Tabip Odası Başkanı Selçuk Erez’in konuşmasında Abdullah Öcalan için başlatılan açlık grevi hakkında değerlendirmelerde bulunduğunu ve “Kürt halkının temsilcisi Apo’dur” demek suretiyle sözde çözümün adresinin işaret ettiğini belirterek, Selçuk Erez’in, yaptığı görevle bağdaşmayan ve Türk Tabipleri Birliği Kanununda gösterilen amaçlara açıkça aykırı demeç verdiğini vurguladı. UHB açıklamasında, Erez “Öcalan üzerindeki tecridi kıracağız diyecek kadar ölçüyü kaçırmıştır” denildi.

KANDİL’İN HEKİMBAŞILIĞINI YAPSIN

Erez’in bir suçluyu övdüğünün altını çizen UHB, “terör örgütü elebaşı halkın bir kısmının temsilcisi gibi gösterilmek suretiyle halkımız kin ve düşmanlığa tahrik edilmiş, aşağılanmıştır” dedi. UHB açıklamasında şu ifadeler yer aldı:

“Biz, ülkemizin Cumhuriyet değerlerine bağlı Türk hekimleri olarak Erez’in bu açıklamasını şiddetle kınıyoruz. Erez istiyorsa Kandil’in Hekimbaşılığını yapabilir fakat  İstanbul Tabip Odası Başkanlığında bir dakika dahi kalamaz. Kendisini derhal istifa etmeye çağırıyoruz.

Yine Türk Tabipleri Birliği Merkez Konseyi ve Ankara Tabip Odasını da Erez’in bu açıklamasını kınamaya davet ediyoruz. Adı geçen meslek kuruluşları bu hususta tepkisiz kaldıkları sürece kendilerinin Erez ile hemfikir olduklarını kabul ettiğimizi ve bu durumun takipçisi olacağımızı bildiriyoruz.”

ANTALYA HEKİM BİRLİĞİ

Antalya Hekim Birliği de yayınladığı bildiride, Selçuk Erez’i İstanbul Tabip Odası Başkanlığından derhal istifaya ve Türk Tabipleri Birliğini de Selçuk Erez’i kınamaya davet etti. Bildiride, Selçuk Erez’in beyanatına “tepkisiz kalmanın teröre destek olarak anlaşılacağının ve konunun takipçisi olacağımızın bilinmesini istiyoruz” denildi.

BİR TEPKİ DE BALIKESİR’DEN

Balıkesir Hekim Birliği de Selçuk Erez’in demeci hakkında kınama ve istifaya davet açıklaması yaptı. Yapılan açıklamada, “Biz hekimler terörü insanlık suçu olarak görüyor ve adı ne olursa olsun tüm terör örgütlerinin karşısında olduğumuzu bildiriyoruz. Barış, emek gibi hepimizin ortak değerlerini maske olarak kullanarak terör örgütlerini destekler nitelikte açıklamalarda bulunmak teröre hizmet etmekten başka anlama gelmemektedir. Bu nedenle İstanbul Tabip Odası Başkanı Selçuk Erez’i kınıyor ve istifaya davet ediyoruz.” denildi.

YENİ SUÇ DUYURUSU

Bu arada Antalya’dan Dr. Uğur Yılmaz’ın Selçuk Erez hakkındaki suç duyurusundan sonra bir dilekçe de İstanbul’dan aile hekimi Dr. Tuna İnam tarafından verildi. İnam’ın dilekçesinde, Selçuk Erez’in “İstanbul Tabip Odası Başkanı sıfatıyla yaptığı bahse konu açıklaması ve benzer  başka açıklamaları ve başkanı olduğu Odanın diğer etkinlikleri karşısında, İstanbul Tabip Odası Kanunda belirtilen amaçlarına aykırı faaliyet gösteren bir merkez haline geldiği açıktır” denildi. Dr. İnam, İstanbul Cumhuriyet Savcılığı’ndan İstanbul Tabip Odasının organlarının görevinden el çektirilerek tedbiren odaya kayyum atanmasını talep etti. Aydınlık


İstanbul Tabip Odası Başkanı Selçuk Erez
Derhal İstifa Etmelidir!

portresi

 

Dr. Ali Rıza Üçer
Tıp Kurumu Genel Sekreteri

(AS : Bizim katkımız yazının altındadır..)

Çözüm süreci için  tecrit kaldırılsın!”  bahanesiyle  Abdullah Öcalan ile görüşme talebinde bulunan DTK, HDK, KJA, DBP ve HDP gibi PKK yandaşı örgütlerin Diyarbakır’da başlattığı açlık grevinde İstanbul Tabip Odası Başkanı Selçuk Erez’in Öcalan ve PKK’ya verdiği açık destek utanç vericidir.

selcuk_erez_apo_tecriti_kaldirilsin_10-9-16

Erez, pervasız biçimde Öcalan ve PKK için tezgahlanan açlık grevi eylemine destek olurken, “Halkın alkış tutup tebrik etmesi gerekiyor. Kürt halkının temsilcisi Apo’dur. Barışa inanıyorsak, bir an evvel masa başına oturmalıyız” diyecek kadar ölçüyü kaçırmıştır. Erez’in eylem ve açıklaması Türk Ceza Kanununa göre de alenen suç niteliğindedir, derhal İTO Başkanlığı görevinden istifa etmelidir.

Selçuk Erez’in BDP Diyarbakır İl Örgütünde yaptığı bu talihsiz açıklama Türk Tabipleri Birliği yönetimiyle birlikte Başkanı olduğu İstanbul Tabip Odası ve diğer yandaş odaları da bağlamaktadır. Erez’i kınamadıkları ve istifaya davet etmedikleri takdirde suça ortak olmaya devam edeceklerdir.

Hekimlerin örgütlerine sahip çıkması hayat memat meselesidir.


T.C. İÇİN KAYGI DUYMAYAN SELÇUK EREZ DERHAL İSTİFA ETMELİDİR!

Abdullah Öcalan’ı destekleyen tutumuyla kamuoyunda yaygın eleştirilere maruz kalan İstanbul Tabip Odası Başkanı Selçuk Erez’e bir protesto da bugün Cağaloğlu’ndaki İstanbul Tabip Odası’nın önünde gerçekleştirildi…

T.C. İÇİN KAYGI DUYMAYAN SELÇUK EREZ DERHAL İSTİFA ETMELİDİR!

Geçtiğimiz günlerde DTK, HDK, KJA, DBP ve HDP gibi PKK yandaşı örgütlerin “Çözüm süreci için  tecrit kaldırılsın!” bahanesiyle  Abdullah Öcalan ile görüşme talebinde bulunmak maksadıyla Diyarbakır’da başlattıkları açlık grevinde İstanbul Tabip Odası Başkanı Selçuk Erez’in Öcalan ve PKK’ya verdiği açık destek hekimler arasında infiale yol açmıştı. Kamuoyunda yaygın eleştirilere uğrayan Erez’e bir protesto da bugün Cağaloğlu’ndaki İstanbul Tabip Odası’nın önünde gerçekleştirildi. Önemli isimlerden oluşan bir grup doktor adında okunan bildiride Erez istifaya davet edildi. İşte o bildiri;

İstanbul Tabip Odası Başkanı Prof. Dr. Selçuk Erez derhal istifa etmelidir!!

Prof. Dr. Selçuk Erez’in, Barış için Kürt siyasi iradesinin taleplerine teslim olmamızı vaaz eden çağrılarını kabul etmiyoruz. Aşağıda ayrıntıları yer alan açıklama ve eylemlerinde, Türkiye Cumhuriyeti’nin temel ilkeleri ile ilgili kaygı duymadığını üzülerek saptadığımız İTO Başkan’ı Prof. Dr. Selçuk Erez derhal istifa etmelidir!!
Abdullah Öcalan ile görüşmelerin serbest bırakılması amacıyla Diyarbakır’da başlatılan açlık grevi üzerine, Dicle Haber Ajansı aracılığıyla yayılan demecinde İTO Başkanı Selçuk Erez, “Kürt halkının temsilcisi Apo’dur. Barışa inanıyorsak bir an önce masa başına oturmalıyız.” diye açlık grevine destek vermiştir. http://ozgurlukcudemokrasi.com/2016/09/09/apo-kurtlerin-temsilcisidir/
Erez, daha sonra Aydınlık Gazetesi’nin sorusu üzerine yaptığı açıklamada sözlerinin çarpıtıldığını belirterek “Benim Apo ile ilgim olamaz. Benim derdim bu memleketin bölünmez bütünlüğü ve insanların ölmemesidir. Bizim derdimiz eninde sonunda masaya oturularak halledilecek. Orada bana sorulan soru ‘Kürtleri kim temsil eder’ idi. Kürtler karar verir. Bu HDP mi, Apo mu, dağdaki adam mı, benim karar vereceğim bir şey değildir.” diye konuşmuştur. (13.09.2016 Aydınlık)
Erez 8 Eylül günü Cumhuriyet Gazetesindeki köşesinde yazdığı “Kim ördü bu duvarları?” başlıklı makalede ise “Öyleyse biz, Kürt’le Türk’ün, Aleviyle Sünninin arasında yani bu ülkede yaşayan güzel insanların aralarında bu duvarların dikilmesini görmezlikten mi geleceğiz? Hayır! Sonra “bölünmez bütünlüğümüzü” aslında bu duvarların yok ettiğini anlayacak ve siz doğudan biz de batıdan vurup vurup vurup yerle bir edeceğiz bu utanç duvarlarını ve bu ülkenin tüm meydanlarında halay çekerek kutlayacağız bunu.” diyerek çözüm önerisini dile getirmiştir.http://www.cumhuriyet.com.tr/koseyazisi/597257/Kim_ordu_bu_duvarlari_.html
İTO Başkanı 4 Eylül günü İstanbul’da gerçekleşen, HDP’nin asıl sahipliğini yaptığı mitinge davet için Tabip Odası’ndaki basın toplantısının açılışında da “İnsan olmanın gereği savaşa, savaşlara karşı durmaktır. Bugün hem içte hem de dışta savaşın bahis konusu olduğu bir ülke ortamında barış talebimizi ortak, güçlü ve en geniş kamuoyuna duyurulacak şekilde dile getirmemiz büyük, hayati önem taşıyor. Bu amaçla 4 Eylül günü İstanbul’da ortak, kitlesel bir buluşma, miting gerçekleştireceğiz” diye konuşmuştu. Yapılan ortak açıklamada “Cerablus’a girilmesi ile Suriye bataklığına bir adım daha atılmasını kaygı ile izliyoruz. Kürt sorununda; ölüm, kan ve gözyaşı dışında bir sonuç üretmeyen savaş/şiddet odaklı politikalarının derhal terk edilmesini, barışçıl ve demokratik yollarla çözüm için gerekli adımların acilen atılmasını istiyoruz. Kürt sorunu savaşla, şiddetle çözülemez. Ortak yaşam umudumuzu tüketen bu savaşa son verilmesini, silahların susmasını, müzakerelerin hemen başlamasını talep ediyor, Kürt sorununun demokratik çözümü için çağrımızı yineliyoruz.” http://www.istabip.org.tr/4342-baris-talebiyle-alanlardayiz.html
İstanbul Tabip Odası’nı temsil eden Selçuk Erez’in bu konuşma ve açıklamalarda, Türkiye’nin toprak bütünlüğü, ulusal birlik, Türkiye Cumhuriyeti’nin temel ilkeleri ile ilgili bir kaygı duymadığı çok açıktır. Oysa Lozan Barışı ile çizilen sınırlarımızın ve aynı antlaşmanın hükümleri içinde yer alan yurtta barışın ilkelerinin değiştirilmesi için günümüzde çok yoğun bir saldırıyla karşı karşıya olduğumuz ortadadır. Terör yoluyla etnik ayrılık taleplerini dayatan bir örgütün varlığı gözden kaçırılmakta, istenirse bu terör eylemleri devlet tarafından durdurulabilirmiş gibi görülmektedir.

PKK ve İmralı’daki liderini destekleyen açıklamanın çarpıtma olduğunu ifade etmesine karşılık ne İstanbul Tabip Odası’nın iletişim araçlarında, ne de basında herhangi bir tekzip veya düzeltme girişiminde bulunulmadığını da kaydetmekte yarar var.
İlk bakışta kimsenin karşı çıkmayacağı barış özlemi, ayrılıkçı terör örgütünün siyasal amaçlarının meşrulaştırılması için kullanılmaktadır. Nitekim Dicle Haber Ajansı da İTO Başkanı sıfatını öne çıkararak bu kötüye kullanımı yapmış, Selçuk Erez ve İTO da buna ses çıkarmamıştır.
Açıklamalardan çıkan sonuç; Selçuk Erez’in etnik ayrılıkçı terör örgütüne değil, ona karşı güç kullanılmasına karşı olduğudur. Açıkça belirtilmese de terör örgütünün kentlerde ve dağlarda yığınak yaptığı, bomba ve patlayıcılar yerleştirdiği, doğu ve güneydoğuda yasadışı hâkimiyet kurduğu, silahlı milis kuvvetleri oluşturduğu “Açılım süreci” benzeri masaya oturulduğu bir “barış” dönemini istemektedir. Selçuk Erez ülkeyi zihnindeki bir duvarla ayırmış olmalı. “Siz doğudan, biz batıdan vurup vurup yerle bir edeceğiz” diye yaptığı çağrının hedefi de Kürt kökenli yurttaşlarımız olsa gerek. Görülen o ki, İTO Başkanı ve yönetiminin TSK’nın Cerablus operasyonu dahil her konuda tavrı var, ama PKK terörü konusunda hiçbir fikri yok. Hepsi birbirine bağlı olan Irak’ın, Suriye’nin, İran’ın ve Türkiye’nin toprak bütünlüğü sanki tehdit altında değil, gündemlerinde yok.
Cumhuriyet’in eğitim kurumlarında yetişmiş, Üniversite’de kamu görevi yapmış bir aydının trajik kişisel konumu ayrı bir değerlendirme konusu olabilir. Ama İstanbul hekimlerini temsil eden bir meslek örgütünün temsilcisi sıfatıyla yaptığı açıklamalar kesinlikle kabul edilemez.
İTO Başkanı Prof. Dr. Selçuk Erez ve Tabip Odası yönetimi, barış konusunda samimi ve tutarlı olmak için başta ABD olmak üzere Batılı devletlerden aldıkları destekle etnik ayrılık peşinde silaha sarılan PKK’ya açık tavır almak durumundadır. Bölgedeki sınırların değiştirilmesi için çaba gösteren, bölgedeki çatışmaların ana sebebi olan PKK, PYD, IŞİD vb. terör örgütlerine ödünsüz tavır almak zorundadır. Ne kendilerini ne de Meslek Odamızı bu planları desteklemek için kullandırmamaya özen göstermeleri gerekir.
“Çözüm ve barış” masallarıyla hekimleri yanıltan, Türkiye Cumhuriyeti’nin temel ilkeleri ile ilgili hiçbir kaygı duymadığını üzülerek saptadığımız Selçuk Erez, Dicle haber ajansına verdiği demeçle bardağı taşırmıştır. Hekimler artık daha fazla bu yükü taşıyamazlar. İTO Başkan’ı Prof. Dr. Selçuk Erez derhal istifa etmelidir!! 22.09.2016
Doç. Dr. E. İrfan Gökçay, İTO E. Genel Sekreteri, SB Okmeydanı Eğitim Hast. Ortopedi
Prof. Dr. Haluk Eraksoy, İTO E. YK Üyesi, İst. Tıp Fak. Enfeksiyon Hast.
Dr. İ. Hikmet Çevik, İst. SSK E. İl Müdürü, SB Beyoğlu Göz Eğitim Hast. İç Hast.
Prof. Dr. Nevzat Alkan, İst. Tıp Fak. Adli Tıp
Prof. Dr. Murat Hancı, Cerrahpaşa Tıp Fak. Beyin Cerrahi
Doç. Dr. İhsan Diler Özaçmak, SB Taksim Eğitim Hast. Cerrahi E.Uzm
Dr. Aydan Angay, Özel Hastane, Pediatrik Nöroloji Uzm
Doç. Dr. Defne Tamar Gürol, Serbest, Psikiyatri Uzm
Doç. Dr. M. Ali Uzun, SB Haydarpaşa Numune Eğitim Hast. Cerrahi Uzm.
Prof. Dr. Tijen Yeşim, SB Haseki Eğitim Hast. İç Hast. E.Uzm
Dr. Nazmi Geyik, SB Haseki Eğitim Hast. Cildiye E.Uzm
Dr. Göksu Giray, İşyeri Hekimi
Dr. Atay Uludokumacı, SB Bağcılar Eğitim Hast. Patoloji
Dr. Tayfun Budak, Vatan Partisi İl. Yön. Kurulu Üyesi, Üroloji
Dr. Kürşat Gökova, SB Haydarpaşa Numune Eğitim Hast. Radyoloji E.Uzm.
Dr. Rıfat Yücel, İTO E. Genel Sekreteri, İşyeri Hekimi

Suat Çağlayan yazdı: Bir tabip odası PKK eylemine nasıl destek verir

Ne yazık ki, adı Türk Tabipleri Birliği olan kuruluştan, bu yönde hiçbir olumlu ışık gelmiyor… Hatta tam tersine gelişmeler var!

Adı, “Emek ve Demokrasi İçin Güçbirliği” olan bir oluşum var…

Bu birliktelik içinde; HDP, Türk Tabipleri Birliği, TMMOB, KESK, DİSK ve Birleşik Haziran Hareketi adındaki kuruluşlar var…

Bu ‘güçbirliği’ kimi zaman açıklamalarla, kimi zaman da eylemlerle adından söz ettiriyor…

Açıklama ve eylemler ne yazık ki, ülkenin ve ulusun bütünlüğü için bir çağrı niteliği taşımıyor…

Tam tersine bölücü terör örgütünün ve bu örgütün siyasal kolu olan partinin işine yarar nitelikte…

Ancak son günlerde bu birlikteliğin bozulmakta olduğu yönünde bir izlenim var…

TMMOB Yönetim Kurulu, bir miting kararının aralarında tartışılmadan alınmasını bahane ederek,Güçbirliği’nden ayrılma kararı almış.

Aslında işin bu kadar yüzeysel olmadığı, bu meslek örgütü üyelerinin Genel Merkeze baskı yaparak, bir an önce PKK’nın destekçisi konumundan çıkmalarını istediği iddia ediliyor…

Sadece TMMOB değil, Birleşik Haziran Hareketi ile DİSK içinde de benzer sıkıntılar yaşandığı söyleniyor.

Geçenlerde bir DİSK üyesi bana şunları söyledi;

“Emek ve Demokrasi” diyerek bizim gönlümüzü çelenler, işçinin gücünü başka platformlarda kullanmaya başladılar. Biz Faşizme karşı olduğumuzu söylerken, kendimizi Etnik Faşizmi destekler durumda bulduk! Bu böyle devam edemez…”

TTB, ESKİ TAS ESKİ HAMAM!

Ne yazık ki, adı Türk Tabipleri Birliği olan kuruluştan, bu yönde hiçbir olumlu ışık gelmiyor…

Hatta tam tersine gelişmeler var!

En son, İstanbul Tabip Odası Başkanı Selçuk Erez’in, PKK Lideri Abdullah Öcalan için açlık grevi yapanHDP’lilere destek açıklamasını duyduk…

Şöyle diyor;

Halkın alkış tutup, tebrik etmesi gerekiyor. Kürt halkının temsilcisi Apo’dur. Bir an evvel masa başına oturmalıyız!”

TTB Başkanı da, geçen yıl Dünya Tabipler Birliği toplantısına sunduğu raporda, Güneydoğu’da sağlık çalışanlarını öldüren PKK’nın yerine güvenlik güçlerimizi suçlamış ve şöyle demişti;

“… Yaralıların sağlık kuruluşlarına erişimi güvenlik güçlerince engelleniyor, ambulanslar ve sağlık kuruluşları düzenli olarak hedef alınıyor…”

İstanbul Tabip Odası (İTO) Başkanı Selçuk Erez’in açıklamalarına, hem Tıp Kurumu Genel Sekreteri Dr. Ali Rıza Üçer’den ve hem de İzmir Tabip Odası’ndan tepki geldi.

Ali Rıza Üçer şöyle diyor;

“Çözüm süreci için tecrit kaldırılsın bahanesiyle Abdullah Öcalan ile görüşme talebinde bulunan DTK, HDK, DBP ve HDP gibi PKK yandaşı örgütlerin Diyarbakır’da başlattığı açlık grevinde İTO Başkanı Selçuk Erez’in, Öcalan ve PKK’ya verdiği açık destek utanç vericidir. Erez ölçüyü kaçırmıştır… Derhal İTO Başkanlığından istifa etmelidir!”

Şu anda TTB yönetiminde bulunan zihniyete karşı büyük mücadele veren Hekim Güçbirliği içindeki doktorlar,WhatsApp’taki yazışmalarında, TTB’den ve onun en güçlü destekçisi olan İstanbul Tabip Odası Başkanı Selçuk Erez’in açıklamalarından duydukları kaygıları dile getiriyorlar…

“YAPILACAK ÇOK İŞİMİZ VAR, ÇOOOK!”

Hekimlerin bir bölümü durumun farkında olsa da, olayları çok iyi izleyemeyen kimi meslektaşlarımız, bütün tabip odalarını TTB’nin destekçisiymiş gibi görmektedirler.

Öyle düşününce de, “Lanet olsun, hepsi aynı!” diyerek tabip odası seçimlerine yeterince ilgi göstermemektedirler.

Oysa ki, başta İzmir Tabip Odası olmak üzere çok sayıda tabip odası, TTB zihniyetiyle mücadele etmektedir…

Bu mücadelenin başını da, İzmir Tabipler Odası Eski Başkanı Suat Kaptaner çekmiştir/çekmektedir…

Kaptaner, WhatsApp’teki mesajında, Selçuk Erez’in söylediklerine şöyle tepki veriyor;

“TTB’nin en büyük dayanağı olan İstanbul Tabip Odası, sözün bittiği yerde bulunuyor… Yapacak çok işimiz var,çoook!”

Odatv.com


İSTANBUL TABİP ODASI BAŞKANI SELÇUK EREZ HK.

.”>

İSTANBUL TABİP ODASI BAŞKANI SELÇUK EREZ’İ KINIYORUZ!!!

İstanbul Tabip Odası Başkanı Selçuk Erez, PKK terör örgütünün elebaşı Abdullah Öcalan’a destek amaçlı PKK yanlısı örgütlerin Diyarbakır’da başlattığı açlık grevine ilişkin yaptığı açıklamada “Halkın alkış tutup tebrik etmesi gerekiyor. Kürt halkının temsilcisi Apo’dur. Barışa inanıyorsak bir an önce masa başına oturmalıyız” diyerek terör örgütüne alenen destek vermiştir.

Biz hekimler, terörü insanlık suçu olarak görüyor ve adı ne olursa olsun tüm terör örgütlerinin karşısında olduğumuzu bildiriyoruz. Barış, emek gibi hepimizin ortak değerlerini maske olarak kullanarak terör örgütlerini destekler nitelikte açıklamalarda bulunmak teröre hizmet etmekten başka bir anlama gelmemektedir. Bu nedenle İstanbul Tabip Odası Başkanı Selçuk Erez’i kınıyor ve istifaya davet ediyoruz.

 

DENİZLİ TABİP ODASI YÖNETİM KURULU


Balıkesir Tabip Odası önceki dönem Başkanı Op.Dr.Fikret Şahin; “Kürt halkının temsilcisi Apo’dur. Barışa inanıyorsak bir an önce masa başına oturmalıyız” diyen İstanbul Tabip Odası Başkanı Selçuk Erez terör örgütüne alenen destek vermektedir. Derhal istifa etmeli“ dedi.
Balıkesir Tabip Odası önceki dönem Başkanı Op.Dr.Fikret Şahin,Diyarbakır’da PKK terör örgütünün elebaşı Abdullah Öcalan’a destek vermek amacıyla başlatılan açlık greviyle ilgili yaptığı açıklamada teröre alenen destek verdiği gerekçesiyle İstanbul Tabip Odası Başkanı Selçuk Erez’i istifaya davet etti.

Op. Dr.Fikret Şahin konuyla ilgili yaptığı açıklamada; İstanbul Tabip Odası Başkanı Selçuk Erez, PKK terör örgütünün elebaşı Abdullah Öcalan’a destek amaçlı PKK yanlısı örgütlerin Diyarbakır’da başlattığı açlık grevine ilişkin yaptığı açıklamada “Halkın alkış tutup tebrik etmesi gerekiyor. Kürt halkının temsilcisi Apo’dur. Barışa inanıyorsak bir an önce masa başına oturmalıyız”  diyerek terör örgütüne alenen destek vermiştir” dedi.

 

TERÖR ÖRGÜTÜNE DESTEK VERMEK İNSANLIK SUÇUDUR

 

Op.Dr.Fikret Şahin Balıkesir Hekim Birliğine mensup meslektaşları adına yaptığı açıklamasına şöyle devam etti; “Biz hekimler terörü insanlık suçu olarak görüyor ve adı ne olursa olsun tüm terör örgütlerinin karşısında olduğumuzu bildiriyoruz. Barış, emek gibi hepimizin ortak değerlerini maske olarak kullanarak terör örgütlerini destekler nitelikte açıklamalarda bulunmak teröre hizmet etmekten başka anlama gelmemektedir. Bu nedenle İstanbul Tabip Odası Başkanı Selçuk Erez’i kınıyor ve istifaya davet ediyoruz”.

Vatanın her noktasında teröre karşı mücadele verdiğimiz ve her gün Şehit haberlerinin geldiği bu dönemde hekimlerin Tıbbiyeli Hikmet, hekim örgütlerinin de “Kuva-yi Tıbbiye” ruhuyla hareket etmelerinin önemine vurgu yapan Dr.Fikret Şahin benzer açıklamaların İzmir, Denizli, Tekirdağ, Ordu ve diğer bazı Tabip Odaları tarafından da yapıldığını söyledi. Balıkesir posta

ÖZGÜR ENGİNYURT’TAN PKK DESTEKÇİSİNE TEPKİ

Ordu Tabipler Odası Başkanı Doç. Dr. Özgür Enginyurt, İstanbul Tabip Odası Başkanı Selçuk Erez’in PKK terör örgütünün elebaşı Abdullah Öcalan ile açlık grevi yapan PKK yanlısı örgütlere destek amaçlı açıklamalarını kınayarak istifaya davet etti.

 

Ordu Tabipler Odası Başkanı Doç. Dr. Özgür Enginyurt, İstanbul Tabip Odası Başkanı Selçuk Erez’in PKK terör örgütünün elebaşı Abdullah Öcalan ile açlık grevi yapan PKK yanlısı örgütlere destek amaçlı açıklamalarını kınayarak istifaya davet etti.

Ordu Tabipler Odası Başkanı Doç. Dr. Özgür Enginyurt, İstanbul Tabip Odası Başkanı Selçuk Erez’in PKK terör örgütünün elebaşı Abdullah Öcalan ile PKK yanlısı örgütlerin Diyarbakır’da başlattığı açlık grevine destek amaçlı açıklamalarının kabul edilemez olduğunu belirtti.

“Erez’in açıklamaları anayasal suçtur, cezalandırılmalıdır”

Doç. Dr. Özgür Enginyurt, yaptığı açıklamada şu görüşlere yer verdi:

“Bu açıklamayı asla kabul etmiyoruz, Kürt Halkının temsilcisi Türkiye Cumhuriyeti ve milletin kendisidir. Bu çocuk katili terör örgütü ülkemizde ancak çürük zihniyetlerin temsilcisi olabilir. Tabip Odaları toplum sağlığı, hekim haklarının korunması ve savunulması çağdaş, laik, demokratik değerlere bağlı ülkemizin birlik ve bütünlüğünden yana bir çizgide olmalıdır. Yıllardır uygulanan bu tutumlar sayesinde meslektaşlarımız çok büyük hak kaybına uğramışlardır. Anayasa ve kanunlarla yetkileri belirlenmiş bir meslek kuruluşunun başkanı böyle bir talihsiz ve çirkin açıklama yapamaz. Bu açıklama anayasal bir suçtur. Bir an önce bu açıklamayı yapanlar hak ettikleri cezayı almalıdır. Bizlerin hekimler olarak, barış içinde yaşamak temel arzumuzdur. Barışı maske olarak kullanıp bebek katilini övmek kimlere hizmet edildiğinin açık bir göstergesidir. Bizler Ordu Tabipler Odası olarak adı ne olursa olsun tüm terör örgütlerinin karşısında olduğumuzu bildiriyoruz. Bu nedenle İstanbul Tabip Odası Başkanı Selçuk Erez’i kınıyor ve istifaya davet ediyoruz.”

İstanbul Tabip Odası Başkanı Selçuk Erez, PKK terör örgütünün elebaşı Abdullah Öcalan ile PKK yanlısı örgütlerin Diyarbakır’da başlattığı açlık grevine ilişkin “Halkın alkış tutup tebrik etmesi gerekiyor. Kürt halkının temsilcisi Apo’dur. Barışa inanıyorsak bir an önce masa başına oturmalıyız” şeklinde açıklamalar yapmıştı. Kent52


 

 

Yorum bırakın